Kadınlar Leyla Güven’e ses verdi: Hayatın gücü, yaşatabiliyorsak bir güç

0
284

PİRHA- Birçok kadın kuruluşu bugün Leyla Güven’e ses vermek amacıyla bir araya geldi. Toplantıya mesaj gönderen Güven, kadınların ziyaretlerinin kendisini mutlu ettiğini belirterek “Yeni 8 Mart’lar daha özgür günlerin müjdeleyicisi olacak.” dedi.

HDP Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Leyla Güven’in, tecridin kaldırılması için başlattığı açlık grevi bugün 114’üncü gününde. Güven’in açlık grevine dikkat çekmek için çeşitli eylemler ve açıklamalar yapılmaya devam ediyor. Kadın kuruluşları da Güven’in sesine ses katmak için bugün Taksim Hill Otel’de bir basın toplantısı düzenledi. Toplanın düzenlendiği salona “Leyla’ya ses veriyoruz hayatı savunuyoruz” yazılı pankart ile Güven’in resimleri asıldı.

“SES YAŞATIR, SESSİZLİK ÖLDÜRÜR”

Basın toplantısına HDP milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Oya Ersoy, HDP MYK üyesi Çilem Küçükkeleş ve kadın yurttaşlar katıldı.
Açılış konuşmasını Ayşe Berkay yaptı. Leyla Güven’in açlık grevi konusunda büyük bir sessizlik olduğunu kaydeden Berkay, “Ses yaşatır sessizlik öldürür. Bir ses vermek durumu görünür kılar.” dedi. Leyla Güven’e ses veren kadınların tek tek ‘ne yapabiliriz’ diye konuştuklarını ardından ortaya kolektif bir metin çıktığını ifade eden Berkay, 5 gün içinde 525 imza toplandıklarını belirtti.

“8 MART’LAR ÖZGÜR GÜNLERİN MÜJDELEYİCİSİ OLACAK”

Konuşmanın ardından Leyla Güven’in kadınlara gönderdiği mesaj dinletildi.

Güven’in mesajı şöyle:

“Bütün dünya kadınlarının ve sizlerin 8 Mart direniş gününü kutluyorum ve inanıyorum ki her gelen yeni gün, yeni 8 Mart’ların daha özgür günlerin müjdeleyicisi olacak. 8 Mart’larda bizler kadınların yani toplumun taleplerini alanlarda haykıracağız. Her gün direnişi yükselterek kadının toplum içerisindeki haklarını ve hukukunu en üst seviyeye ulaştıracağız. Bundan hiç şüphemiz yok. Bu direniş cezaevlerinde devam ediyor. Yüzlerce arkadaşımız açlık grevinde. Tarih boyunca demokrasinin özgürlüklerin artması kadının hak ettiği yere gelebilmesi için kadınlar birçok eyleme öncülük yapmışlardır. Ben de böyle bir eylemin öncülüğünü yapmaktan onur duyuyorum. Ben birçok kimlik taşıyorum ve çoğunu ben seçmedim. Ben kendim karar veremedim birçok konuda. Hayatıma dair bütün kararları kendim almadım örneğin feminist olmak kararını kendim aldım. Eylem kararını da kendim verdim. Kendi kafamda tasarlayarak her şeyi tek başıma adeta ilmek ilmek ördüm ve bu greve öyle başladım. Hala da ruhen kendimi iyi hissediyorum. Fiziğim zorlasa da beynim bana moral veriyor. Kendi kararımı kendim verdim. Sizlerin bir araya gelmesi çok değerli. Kadın mücadelesi çok anlamlıdır. Kadın ziyaretçiler bana ayrı bir coşku veriyor. O açıdan biz diyoruz ki ‘bir kadın şiddet görüyorsa bütün kadınlar şiddet görüyordur.’ Bir araya gelen bütün yüreklere ve canlara sevgilerimi iletiyorum. Başarmaya çok yakınız. Kendimi şanslı hissediyorum değerli arkadaşlarım ve yoldaşlarımdan dolayı. Gelecek 8 Mart’larda olacağımızın umudunu taşıyorum. İyi ki ben de sizin arkadaşınız ve yoldaşınızım. Hoşçakalın.”

“ZAMAN DARALIYOR”

Güven’in mesajının ardından basın metnini Ayşegül Devecioğlu okudu.

Basın metninde şu ifadelere yer verildi:

“Duymak ses vermek yaşatır. Depremlerden hatırlarız ‘Orada kimse var mı?’ diyen sesi. Can kurtarmanın çabasıdır o ses. Bir ses gelsin diye umut ederiz. Yaşamın sesidir o. Leyla Güven orada Diyarbakır’da. Hayata sahip çıkmak için açlık grevinde.

Uzun yıllar Türkiye’de kadın mücadelesi yürütmüş, belediye başkanlığı yapmış seçmenin yüzde 71 oyunu alarak Hakkari milletvekili olmuş, barış ve demokrasi mücadelesinin uzun yol koşucusu Leyla Güven orada. Barış istiyor sadece. Bedeniyle. ‘Duymadık, görmedik bilmiyoruz’ diyemeyiz.

Leyla Güven orada Diyarbakır’da. Ölümlerden yorulmadık mı? ‘Başkalarının hayatından daha değerli değil hayatım’ diyen bir seçilmişim diğerkamlığından etkilenmedik mi? Hayatın gücü, yaşatabiliyorsak bir güç. Zaman daralıyor.

Yakın tarihimiz elimizden kayan yüzlerce yaşamla dolu. Yeni kayıpları taşımaya gücümüz yok. Biz kadınlar hayatı savunuyor Leyla ile dayanışıyoruz. Daha geç olmadan hukukun ve insan haklarının hepimizin en temel ihtiyacı olduğu gerçeği ile kadınları bu dayanışmaya çağırıyoruz.”

“LEYLA YAŞARSA BARIŞIN YOLU AÇILIR”

Basın açıklamasının ardından ise Leyla Güven’i ziyarete giden kadınlar izlenimlerini aktardı.

Leyla Güven’de bir direnci, umudu gördüğünü söyleyen insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu, Güven’in açlık grevini ‘barış yolculuğu’ olarak adlandırdı. Tanrıkulu, “Leyla Güven bize ‘Bu eylemi başlatırken kimsenin etkisinde kalmadım. Kararı kendim verdim. Bana böyle yaklaşıldığında üzülüyorum. Bu tecridi biz cezaevlerinde yaşadık. . Toplum bit bütün olarak tecrit altında ve kadınlar tecrit altında’ dedi” diye konuştu. Tecridi kırmanın çeşitli yolları olduğunu ancak Leyla Güven’in bu yolu tercih ettiğini ifade eden Tanrıkulu, “Leyla’yı yaşatabilmek için sesi oluyoruz. O yaşadığında barışın da yolu açılır diye umuyorum.” dedi.

“HAKKIMIZ OLANI ALALIM DİYE LEYLA BİZE ÖNCÜ OLDU”

Yine Leyla Güven’in ziyaretçileri arasında yer alan Nesteren Davutoğlu da “Ben Leyla’yı yeni tanıdım. Solmuş bedeni, ışık saçan yüzü ve ruhuyla tanıdım. Özenle bize ne yapmak istediğini anlattı. Bir Türk kulağıyla dinledim onu. İstediği sadece yasaların uygulanmasıdır. Onun eylemini derin siyasete çekmek de bir seçenek ama iletişim kursunlar ne istendiğini iyi anlasınlar. Yasalara uyalım hakkımız olanı alalım diye Leyla bize öncü oldu” dedi.

“LEYLA’NIN ÇAĞRISI SADECE KADINLARA DEĞİL”

Leyla Güven’i yüz yüze görmekten çok güç aldığını söyleyen Ayşe Erzan ise “Leyla’nın çağrısı sadece biz kadınlara değil tüm topluma. Çünkü bu savaş bitmeli. Hiç kimsenin yasal hakları çiğnenemez. Güven ‘hadi’ diyor bize arkadaşlar. Herkesin bunu dile getirmesini burada verilen barış mücadelesini, hakların ihlal edilmemesi talebini dile getirmesini istiyor. Bir kadın kendi elindeki en yüce şeyi kendi ürettiği beslediği yaşamı ortaya koyuyor. Onu anlamasını sesi olmasını umuyorum” diye ifade etti.

“BU TALEBİ SAHİPLENMEK ÇOK ÖNEMLİ”

HDP milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de “Güven ile çeşitli platformlarda çok mesaimiz oldu. Bu süreç ‘toplamda hukuksuz bir süreç’ diyordu. Mahkemeden hiçbir talebi olmadı. Tahliyesini bile talep etmedi. Çünkü barış istediği ve Kürt sorununun demokratik yolla çözülmesini istediği için siyaseten cezaevinde olduğunu biliyordu. Talep çok yalın. Hukuksuzluğun kalkmasını istiyor. Bu kadar açık ve yasadan kaynağını alan bir talep ve ne yazık ki 114 gündür açlık grevi devam ediyor. Bugün itibariyle tüm siyasi tutuklular bedenlerini açlık grevlerine yatırdılar. Bu sadece Kürtlere dair bir talep değil. Bu talebi sahiplenmek çok önemli. Biz kadınlar barış olsun, hukuksuzluklar son bulsun, kendimizi özgür hissedebileceğimiz bir ülke olsun istiyoruz. Bizim de bu mücadeleye ses olmamız gerekiyor. Leyla’yı yaşatmak onun taleplerini yaşatmaktır. Leyla’nın taleplerini görünür kılmalıyız.”

Toplantı kadınların Leyla Güven’i ziyaretleriyle ilgili paylaştıklarıyla son buldu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz