Anvers Mahkemesi, terörizm davalarında yetkili olan federal savcılık tarafından hazırlanan iddianameye uygun olarak, İranlı diplomat Esadullah Esadi’ye 20 yıl hapis cezası verdi.
Anvers Mahkemesi, İran kökenli Belçika vatandaşı üç “suç ortağına” da 15 yıldan 18 yıla varan hapis cezaları vererek, vatandaşlıktan düşürdü.
2018 yazında, İranlı muhaliflere Paris’te saldırı planı içerisinde olan İran kökenli bir çift Belçika’da yakalanmıştı.
500 gram el yapımı patlayıcı madde de ele geçirilirken, aynı soruşturma kapsamında Almanya’da İranlı bir diplomat gözaltına alınmıştı. Yakalananların, Paris’te 30 Haziran 2018’de yapılan Halkın Mücahitleri’nin siyasi kanadı İran Ulusal Direniş Konseyi’nin yıllık kongresine yönelik saldırı planı içinde oldukları bildirilmişti. Fransa’da da bu dosya kapsamında gözaltına alınanlar olmuştu.
Saldırı planının hedefindeki kongreye 20 bin dolayında kişi katılmıştı. Güvenlik kaynaklarına göre saldırı amacına ulaşmış olsaydı, katliam olacaktı.
Olayların yaşandığı sırada Esadi, Viyana’daki İran büyükelçiliğinde görev yapıyordu.
Fransa, Almanya ve Belçika güvenlik servislerinin Brüksel’de düzenlediği bir operasyonla boşa çıkardığı saldırı girişimi, Fransa’ya göre İran İstihbarat Bakanlığı’nca yönlendirilmişti.
Belçika savcısı da “Saldırı projesi İran adına tasarlandı. Esadi’nin kişisel bir girişimi sözkonusu değil” ifadelerini kullanmıştı.
Bu nedenle Anvers’teki davada esas yargılananın İran olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Kasım ayında AFP’ye konuşan İranlı muhalif konseyin Belçikalı avukat Georges-Henri Beauthier, “Açık bir devlet terörizmi ile karşı karşıyayız” diye belirtmişti.
İran Ulusal Direniş Konseyi’nin başkanı Meryem Racawi, dava için “tarihi” dedi. Racawi, “Zira sanık sandalyesinde olan tüm bir rejimdir” diye ekledi.
Esadi, 1 Temmuz 2018’de Almanya’da tutuklandı. Ekim 2018’de ise Belçika’ya teslim edildi. Hakkındaki iddianameye göre, yapılan soruşturmada Esadi’nin gerçekten İran devletinin bir casusu olduğu ve diplomatik kılıf altında çalıştığı ortaya çıktı. İddianamede, Esadi’nin Anvers’teki bir çift ile Avrupa’da sürgünde olan eski bir şair üzerinden “terörist saldırıyı” koordine ettiği belirtiliyor.