Çeşitli illerden Erzincan’a pancar çapalamaya gelen mevsimlik tarım işçileri Karasu Nehri kıyısına kurdukları çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Yaşamlarını sürdürebilmek için Adıyaman, Urfa, Antep, Batman, Diyarbakır gibi çeşitli bölgelerden kilometrelerce yol kat ederek Erzincan’ın Tercan ilçesine bağlı Mercan Beldesi’ne gelen 100’e yakın aile Karasu Nehri’nin kıyısına çadır kurup pancar çapalayarak geçimini sağlamaya çalışıyor.
Zor koşullarda yaşayan mevsimlik tarım işçileri yaşadıkları sorunları PİRHA’ya anlattı.
MEVSİMLİK İŞÇİLERİN ZOR KOŞULLARI
Çeşitli bölgelerden gelen mevsimlik işçiler, işin, elektriğin, suyun olmadığını ve içme suyunu arabalarla uzaktan getirdiklerini, banyo yapamadıklarını, çocuklarının ve kendilerinin zor durumda olduklarını belirtti. Mevsimlik işçiler Erzincan’da pancarın geçen seneye göre az ekilmesinin ve ekilen pancarlardan da verim alamamanın burukluğunu yaşıyorlar.
Pancar çapalama işi bittikten sonra Malatya’ya kayısı toplamaya ondan sonra Ordu’ya, Karadeniz’e fındık toplamaya gideceklerini söyleyen işçiler çocuklarına ayakkabı alacak paralarının bile olmadığını ifade etti.
“EŞİT YURTTAŞLIK İSTİYORUZ”
Mevsimlik işçiler belediye başkanı ve kaymakamlık gibi kurumların yaşadıkları sıkıntıları görmesini ve yardım sağlamasını bekliyor. İşçiler kendilerinin de Türkiye vatandaşı olduğunu ve eşit yurttaşlık istediklerini söylüyor. Yaklaşık iki milyon mevsimlik işçinin olduğunu belirten işçiler kendilerinin de bu ülkede vergi verip, askerlik yaptıklarını ve hizmet almaya hakları olduğunu kaydetti
“ÇOCUKLARIMIZ GEREKEN EĞİTİMİ ALAMIYOR”
Bölgede yaklaşık 400 öğrenci bulunduğunu belirten işçiler öğrencilerin mecburiyetten dolayı 6 ay okuyup, 6 ay çalıştığını ve bu yüzden de gereken eğitimi alamadıklarını söyledi.
“VAATLER YERİNE GETİRİLMİYOR”
Bu ülke için zor koşullarda askerlik yaptığını belirten mevsimlik tarım işçisi ayrımcılık yapılmamasının ve eşit yurttaşlık istediklerinin altını çizdi. Seçim zamanında verilen vaatlerin yerine getirilmediğini de aktaran işçi her yıl aynı çileyi yaşadıklarını, insani koşullarda yaşamadıklarını aktardı. Ayrıca konar göçer olarak yaşadıklarını, 30 dereceyi geçen sıcaklıklarda bir çadır brandanın altında kötü yaşam koşullarında yaşadıklarını anlatan işçiler, buna layık olmadıklarını devletten iş istediklerini belirtti.
Çocukların yanına gittiğimizde ise bir kısmının ayağında ayakkabı olmaması ve istedikleri şeyin sadece çikolata ve şeker olması ayrıca yüreğimizi burktu.
Ali ŞEKER/Umut Rıza ŞEKER
ERZİNCAN
