Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği, ülke genelinde artan taciz ve tecavüz vakalarına tepki geldi. Dernek Başkanı Elif Sancı, söz konusu saldırılar sonrası ailelerin susmaması gerektiğini ifade ederek, “Susmak, hem katilleri hem de istismarcıları cesaretlendiriyor. İstismar, tecavüz ve kadın cinayetleri konusunda ceza indirimlerini artık reddediyoruz” dedi.
Ülke genelinde artan cinsel saldırı vakaları kadın örgütlerini harekete geçirdi. Ankara’nın Mamak ilçesinde kadınlar, bir araya gelerek ‘taciz ve tecavüz’ konusunda halkı bilgilendirdi.
Sokak sokak gezerek broşür dağıtan Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği üyeleri, cinsel saldırı davalarındaki artışa da dikkat çekti.
“CEZA İNDİRİMLERİNİ REDDEDİYORUZ”
Dernek Başkanı Elif Sancı, konuyla ilgili yakın zamanda derneklerine başvuruların arttığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Derneğimize yapılan başvurular artmış durumda. Bunun nedenlerinden biri; ceza indirimleri. Özellikle suçluların sürekli serbest bırakılma durumları çocuk istismarcılarını cesaretlendiriyor. Derneğimizin de müdahil olduğu davalarda görüyoruz ki hep denetimli serbestlikle salıveriyorlar. Hem çocuğa karşı hem kendi ailesine karşı ciddi baskı da uygulanıyor. Ve şunu da gördük ki bize başvurulan istismar davasında denetimli serbest bırakılan üç şahıs, daha sonra çocuğun okul yolunda tekrar karşına çıkıp tekrar dövüyorlar. Ve özellikle o denetimli serbestlik adı altında salıvermeler istismar davalarının mağduru çocukları gerçekten zor durumda bırakıyor. Mağduriyetleri daha da arttırıyor. Mahallemizde yaşanan bir kadın cinayetinde de yine aynı sorunla karşı karşıya kaldık. Babası tarafından istismara uğrayan çocuğun annesi şikayet ettiğinde yine aynı şahıs denetimli serbest olarak bırakılıyorlar ve anneyi öldürüyor. Bu tür davalarda biz görürüz ki serbest bırakıldıklarında aslında tekrar tekrar istismarların artmasına yol açılıyor.
Bizler özellikle kadına yönelik cinayet davalarında ceza indirimlerini ret ediyoruz. Özellikle bir istismar varsa eğer incelenmesi için tutukluluk hallerinin devamını ve cezaların ağırlaştırmasını istiyoruz. Bizler, hadım cezalarına ve idam cezalarını doğru bulmuyoruz ama şiddeti önlemek, istismarları önlemek için cezaların ağırlaştırılmasını ve ceza indirimlerinin kaldırılmasını istiyoruz. Bizler de benzer vakaları önlemek için elimizden geleni yapmaya çalışarak insanları yönlendirme hizmeti veriyoruz. Bu tür vakalar için mücadele etmek gerektiğini, çocuklara, ailelere susmamaları gerektiğini, mücadele etmelerini istiyoruz. Çünkü susmak gerçekten hem katilleri hem de istismarcıları cesaretlendiriyor. Bundan da güç alıyorlar. Devletin de bu konuda ceza indirimlerini yapmamasını ve özellikle denetimli serbestlikle istismar davalarında salıvermemesini istiyoruz.”
“ANNELERİN ÖRGÜTLENMESİ GEREKİYOR”
Elif Sancı, kadın ve çocukları koruyan yasaların eksikliğine de işaret ederek şöyle devam etti:
“Ülkemizde bunlarla baş edebilmek için kadınların, özellikle annelerin bir araya gelip örgütlenmesi gerekiyor. Mücadele etmeden bir adım geri adım atmayacaklarını görebiliyoruz. Çünkü kadın cinayetleri de çocuk tecavüzleri de tamamen politik olmakla birlikte iktidarla alakalı. Şimdi çocuklara din üzerinden politika yapılıyor. Çocuklara din ile alakası olmayan dersler veriliyor. Bunun için biz elimizden gelen mücadeleyi veriyoruz. Bulunduğumuz tüm ortamlarda bunları kadınlara anlatmalıyız. Bir araya gelirsek ancak bu sorunların üstesinden geleceğiz.”
“YAŞANANLARI UNUTTURMAMALIYIZ”
Tuzluçayır Kadınları Derneği aktivistlerinden Mehtap Akyüz ise taciz ve tecavüzün önüne geçebilmek için öncelikle kadın örgütlülüğünün sağlanması gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti:
“Yaşananları unutturmamalıyız. Sürekli dile getirip basın aracılığı ile ya da gerekirse broşürlerle bunları sürekli topluma açıklamalıyız. Bu sorunların sürekli üzerine gidilmesi gerekir. Siyasetçilerimizin de unutmaması, gündemlerinden düşürmemesi lazım.”
Dernek aktivisti Seda Sönmez de Tuzluçayır civarında cinsel saldırı ve tecavüze dair broşür dağıttıklarını söyleyerek, “Halkı bilinçlendirme amacı taşıyoruz. Halk duyarsız görünüyor ama bir şeylerin de farkında. İnsanlar hep ‘karışmayın, boş verin’ baskısı içinde. Fakat yaşananları çocuklarımıza anlatmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Cebrail ARSLAN/PİRHA
