Sağlık meslek ve emek örgütleri, Sağlık Bakanlığı’ndan talep ettikleri randevuya karşılık alamayınca bakanlık binası önünde açıklama yaptı. Covid-19’un meslek hastalığı sayılmasını talep eden emekçiler, pandemi nedeniyle 387 hastane çalışanının yaşamını yitirdiğine dikkat çekti.
Sağlık meslek ve emek örgütlerinin 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Sağlık Bakanlığı’ndan istediği randevuya henüz karşılık verilmedi. Durumu protesto eden sağlık örgütleri, bakanlık binası önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı okudu. Fincancı, sağlık emek-meslek örgütleri olarak salgına karşı toplum sağlığını gözettiklerini belirterek “Bir yandan da kendi sağlığımız, haklarımız, emeğimiz için mücadele ediyoruz” dedi. Fincancı, sağlık çalışanlarının uzun yıllardır yaşadıkları sorunların COVID-19 pandemisi ile katlanarak arttığına işaret ederek şu açıklamayı yaptı:
“387 SAĞLIK EMEKÇİSİ YAŞAMINI KAYBETTİ”
“Pandemi yönetimi nedeniyle 14 Mart 2021 itibari ile fiilen çalışma yaşamında olan 387 sağlık ve sosyal hizmet emekçisi yaşamını kaybetmiş ve yüz binlercesi de hastalanmıştır.
Haklarımızı alıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Sağlık haftasında tüm yitirdiğimiz mesai arkadaşlarımızı ve yaşamını yitiren yurttaşları yüreğimizde hissederek taleplerimizi haykırmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda; Sağlık Bakanlığı’ndan 14 Mart 2021 acil taleplerimiz şunlardır:
COVID-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin.
Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın.
Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ çıkarılsın, mobbing ve baskılar son bulsun.
Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin, performans, ek ödeme değil, yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin.
3600/7200 ek göstergeler sağlansın.
Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.
Liyakatsiz atamalara, tıp ve sağlık bilimleri eğitimlerini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin, eczacılık fakültelerinin, diş hekimliği fakültelerinin, hemşirelik fakültelerinin, sağlık bilimleri fakültelerinin ve sağlık meslek yüksekokullarının açılmalarına son verilsin.
OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamı yapılsın.
Haklarında kesinleşmiş yargı karar bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın.
Sağlık hizmeti için ödediğimiz vergiler yeter. Katkı katılım payları ve ilave ücretler kaldırılsın.
Özel hastanelere verilen her türlü teşvik kaldırılmalıdır. Özel hastaneler ile SGK anlaşma yapmamalıdır. Özel hastanelere aktarılan teşvik ve bütçe kamu sağlık kurumlarına aktarılmalıdır.”
PİRHA/ANKARA