Maraş Demokratik Haber Gazetesi

0.1 C
Kahramanmaraş
Cuma, 13 Aralık 2024

Osmanlı’da Kürdistan Eyaleti

                        <b>Osmanlı döneminde birçok Kürt beyliğinin yanı sıra resmi adı Kürdistan Eyaleti olan bir eyaletin de kurulduğunu Osmanlı belgelerinden anlıyoruz. Hemen hemen bugünkü Kürt coğrafyasını kapsayan eyaletin ömrü 21 yıl olmuş</b>

Hüseyin K. Akçadağ

Kürdistan Eyaleti’nin bir idari birim olarak kurulması Tanzimat döneminde gerçekleşti. Daha önce Kürt beylikleri ayrı ayrı Osmanlı ile ilişkilenirken ilk kez bu eyaletle birlikte “Kürdistan” kelimesi bir coğrafi bölge yerine bir idari bölümün adı olarak kullanıldı. Kürdistan’ı siyasi bir varlık olarak tanımak yerine Kürdistan’ın direkt kontrol altına alınması amacıyla kuruldu.

Kürdistan toplantısı

Nazmi Sevgen’in Belgelerle Türk Tarih Dergisi’nde yayınladığı bir belge göre Kürdistan Eyaleti’nin kurulması hakkında Sedaret (Osmanlı’da başbakanlık) tarafından 1846 yılında hazırlanan bir teklif padişaha sunulur.

Belgeye göre başbakanlık da Kürdistan bölgesinin geleceğini kararlaştırmak ve ortaya çıkan kararı padişaha sunmak üzere bazı tespitlerde bulunur. Belgeye göre Bab-ı Ali’de yapılan söz konusu toplantıya Serasker Paşa (Genelkurmay Başkanı), Fethi Paşa, Reis Paşa, Anadolu Müşürü Paşa, Nazır Efendi, Müsteşar beyler katılıyor.

Kürdistan’ın kalbi

Padişaha sunulmak üzerine hazırlanan teklifte eyalet merkezi olarak Ahlat kasabası önerilir. Bu öneri şöyle gerekçelendirilir: “Van Gölü’nün karşı yakasında bulunan Ahlat kasabasının su ve havasının güzelliği, etrafının feyiz ve bereketi bakımlarından asker oturması için fayda ve kolaylığı vardır. Ordu dairesinin tamamiyle ortasında bulunduğu gibi Harput’dan ziyade, Iran ve Rusya hudutlarına yakındır. Askerî mevkilerle bağlantısı, her tarafa asker sevkinde kolaylığı vardır. Hususiyle Kürdistan’ın kalbinde bulunduğundan ve bu suretle Anadolu ordusunun yumruğu, mütemadiyyen nezaret altında tutulması icap eden Kürtlerin tepesinde bulunacağından dolayı, Ahlat’ın bundan sonra Anadolu ordusuna merkez ittihaz edilmesi lüzum ve keyfiyeti, Müşir Paşa’nın askerî ve mahallî bilgisine de dayandığı için askerî işlerden olduğu için bir kere de Askerî Şurâ’da müzakere edilerek neticenin, Zat-ı Şahane’ye danışıldıktan sonra icabına bakılmasına karar verilmiştir.”

Amaç Kürde tehdit

Bu teklifin yapıldığı ve Kürdistan Eyaleti’nin kurulduğu tarih Osmanlı’da Tanzimat döneminin yaşadığı yıllardır. Osmanlı tarihi üzerine çalışanlar, Tanzimat’ın Osmanlı döneminde bir modernleşmeye tekabül ettiğini söylerler. Bu dönemde Batılılaşmak için yeni yasalar çıkarılır, ordu ve devlet aygıtı modernleştirilir. Ya da Batılaştırılmaya çalışılır. Ancak bir Kürdistan Eyaleti oluştururken amaç moden bir idari birim kurmak değil, “Kürtlerin sırtından devlet sopasını eksik etmemek” olduğu açıkça belirtilir. Buna rağmen meşhur Osmanlı tarihçileri bu belgeyi görmezden gelmişlerdir. Kürdistan’ın bir idare bölge adı olarak anılması bile kimsenin hoşuna gitmemiştir.

Eyaletin sınırları

Kürdistan Eyaleti’nin sınırlarını belirlerken ve kapsayacağı iller belirlenirken bugünkü Kuzey Kürdistan sınırlarına yakın bir coğrafi bölge işaret edilir. Bu belgede eyaletin hangi merkezleri kapsayacağı şöyle belirlenir: “Müşir Paşa’nın ikinci derecede olan ifade ve beyanları, bölgenin mülki idare ve teşkilâtına ait idi. Paşa, teshir edilen Kürdistan havalisinde emniyet ve asayişin temini, düzenin kurulması için burada özel ve bağımsız bir idareye tâbi tutularak başına dirayetli bir zâtın getirilmesini yani Diyarbekir eyaletiyle Van, Muş, Hakkari sancaklarıyla Cizre, Botan ve Mardin kazalarından büyük bir eyalet kurulmasını teklif etmektedir.”

Eyaletin başkenti Ahlat

Padişaha sunulan teklifte ordu merkezi olarak önerilen Ahlat kasabasının aynı zamanda eyalet merkezi olması önerilir. Önerinin bu bölümü belgede şu şekilde yer alır: “Kürdistan’da daimi nizamın tesisi, Ordu ile Mülkiye işlerine memur olacak zatların müşterek himmetlerine bağlıdır. Bu sebeple yeni eyâlet valisinin ordu merkezinde bulunmasında çok faydalar vardır. Ordu kumandanlığına merkez olması tasavvur edilen Ahlât kasabasının aynı zamanda eyâlet valisinin merkezi olması da düşünülmüştür. Padişahımızın muvaffakiyet-i Seniyeleri neticesi birtakım derebeyleriyle zalimlerin elinden kurtarılan Kürdistan havalisinin daimî nizaminin tesisi, ahalinin saadet, refah ve asayişinin temini lâzimeden olduğuna, bunun da bu havalinin bir idare-i mahsusa altına konulmasıyla hasıl olacağı bilindiğine göre bu yerlerin bir eyâlet ittihaz olunarak Padişahımız efendimizin buruların hakikî Fatihi olduklarını hatırlatmak üzere (Kürdistan vilâyeti) diye adlandırılması ve Askerî Şûra’ca Ahlat kasabasının ordu merkezi olmasına karar verildiği takdirde, eyâlet merkezinin de orada bulunması, eyaletin idaresine her cihetçe seçkin ve tecrübeli bir zâtın tayini lüzumlu görülmüştür.”

Esat Paşa ataması 

Bu teklifte Musul Valiliği’ni yürüten Esat Paşa’nın Kürdistan Valiliği’ne ataması önerilir. Musul’a da Belgrad muhafızı Vecihi Paşa önerilir. Belgenini bu bölümü şöyledir: “Kürdistan Valiliği’ne, dirayet, namus ve doğrulukla tanınmış, çok zamanlar bu taraflarda hizmet görmüş, memleket hallerine vakıf bir zat olarak Musul Valisi Esat Paşa seçilmiş, Müşir Paşa da bu zat hakkında hüsnü şahadette bulunmuştur. Birlikte bulunacakları cihetle Esat Paşa’nın tayinini arzu eylediğinden Kürdistan Valiliği’nin Esat Paşa’ya verilmesi Zat-ı Şahanece tensip buyurulduğu takdirde Musul eyâletine bir diğerinin tayini lâzım gelecektir.”

Teklifte ayrıca İstanbul mollalarından dini bilgisi geniş bir mollanın Kürdistan’a atanması da talep edilir.

Belgenin geri kalan kısımları daha çok burada görev yapacak Osmanlı memurlarının alacakları maaş ve elde edilen gelirlerin nasıl paylaşılacağı ile ilgili. Başka kaynaklardan verilen bilgiye göre bu teklif kabul edilmiş ve Kürdistan Eyaleti kurulmuştur.

Kısa ömürlü eyalet

Wikipedia’da Kürdistan Eyaleti ile ilgili yer alan bilgilere göre Kürdistan kısa ömürlü bir eyalet oldu. 1846 ve 1867 arasında 21 yıllık ömrü oldu. Bu süreç, bölgede güçlü Kürt bir liderin eksikliğiyle dikkat çekti. Nakşibendî ve Kadiri şahların ve tarikatların yükselmesine sebep oldu. Bedirhan Bey’in yenilgisi ve İstanbul’a gönderilmesi sonucu kuruldu. Başta eski bir Kürt emirliği olan Botan Emirliği’nin sınırları içinde kurulu olan eyalet daha sonra kademeli olarak genişletildi ve en büyük hali eski Diyarbekir Eyaleti’ni Van, Hakkari, Muş Mardin ve Cizre şehirlerinde kapsadı. 1847 ve 1867 arasında yayınlanan salnamelere göre merkezi Osmanlı hükümeti tarafından yönetildi ve yıllık 80.000 kuruşluk bütçe aldı. Bu miktar Musul Eyaleti’nden oldukça yüksektir. 1867’de kaldırıldı ve Diyarbekir Vilayeti ile değiştirildi. Varlığı boyunca unvanları Müşir veya Vezir olan 12 valisi olmuş. Wikipedia dışında Hakan Özoğlu, ‘Osmanlı Döneminde Kürt Milliyetçiliği’ isimli kitabında Kürdistan Eyaleti ile ilgili bilgi vermektedir.

Nazmi Sevgen kimdir?

Nazmi Sevgen, Dersim direnişi sırasında Jandarma Komutanı Albay olarak bölgede görev yapan bir askerdir. İngiltere Ankara Büyükelçiliği’nin Basın Ataşesi W.E.D. Allen’in yazdığı rapordaki iddiaların bir kısmı Nazmi Sevgen’e dayandırılıyor. Sevgen’in emekli olduktan sonra CHP’nin İstanbul’daki güvenlik sorumlusu olduğu belirtilen raporda ayrıca Sevgen için ‘Büyükelçilik Bilgi Bürosu’nun yakın arkadaşı’ ifadesi de dikkat çekici. Sevgen’in bölge ile ilgili topografik bilgiler içeren bir tezinden de bahsedilen raporda, 1947’de sıkıyönetimin kaldırılması ile birlikte 2 bin Kürt ailenin otlatma ve ormancılık yapmaları için bölgeye geri çağırıldığı belirtiliyor. Sevgen ayrıca Osmanlı dönemine dair devlet arşivinde yer alan Kürtlerle ilgi bazı belgeleri Belgelerle Türk Tarihi Dergisi’nde yayınlamıştır. Kürdistan Eyaleti’nin kurulmasının teklif edilmesini anlatan bu belge bu seri içinde yayınlanan bir bölümdür. Bu belgeyi daha önce Mehmet Uzun-Rewşen Bedirhan ‘Defter-i A’malım’ isimli kitaplarında yorumsuz olarak yayınladılar.

Son Eklenenler

Bu Hafta En Çok Okunanlar

spot_img

Son Eklenenler

19. yüzyıl Kürt-Türk ilişkileri

Geleneksel imparatorluk politikaları ve bastırma seferleri karşısında uzun süreli direnemedi. Ama bu hareket, yeni...

1930’ların Türk basınında Aleviler

Prof. Dr. Şükrü Aslan 20.07.2022  (Birgün Gazetesi)930’lu yılların Türkiye’si özellikle modernleşme ve ulus devlet bağlamında...

Geçmişten bugüne kayyum: Ne kadar hukuki?

İçişleri Bakanlığının Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan'ı...

Barışı ve barış hakkını savunmak

Türkiye ve Ortadoğu’nun içinde bulunduğu çatışma ve savaş ortamında Kürt sorununun çözümsüzlüğü ulus devletleri...