Maraş Demokratik Haber Gazetesi

-2.2 C
Kahramanmaraş
Perşembe, 23 Ocak 2025

Kenya’da gizemli cisim: Uzay enkazı mı, başka bir şey mi?

Yaklaşık 2,5 metre çapında ve 500 kg ağırlığında olan bu cisim, 30 Aralık günü köy sakinlerini şaşkına çevirdi.  

Kenya Uzay Ajansı (KSA), cismin kökenini araştırmak üzere hemen bir soruşturma başlattı. İlk değerlendirmelerde, bu metal halkanın bir roketin ayrılma halkası olabileceği öne sürüldü. 

Ancak, KSA yetkilileri farklı hipotezlerin de değerlendirmeye alındığını belirterek, “Herhangi bir sorumluluğu göz ardı edemeyiz” açıklamasını yaptı.  

Fransız uydu gözetim şirketi Aldoria’nın CEO’su Romain Lucken, cismin Hindistan Uzay Ajansı tarafından geliştirilen PSLV Polar Uydu Fırlatma Aracı’nın bir parçası olabileceğini belirtti. 

AFP’nin haberine göre Lucken, 30 Aralık’taki bir fırlatma görevine ve yeniden giriş verilerine dikkat çekerek, “Her şey birkaç düzine kilometrelik hassasiyetle uyuşuyor” dedi.  

Buna karşın, Amerikalı astronomi uzmanı Jonathan McDowell, bu halkanın uzay enkazı olduğundan tam anlamıyla emin olmadığını ifade etti. Daha önce Florida’da Uluslararası Uzay İstasyonu’na ait bir parçanın düşmesi olayını araştıran McDowell, cismin başka bir kaynaktan gelmiş olabileceğini söyledi.  

Fransız uzay enkazı uzmanı Christophe Bonnal ise cismin askeri bir fırlatıcının parçası olabileceğini öne sürdü ve “Cisim çok büyük ve ağır. Bu da zırhlı bir yapıya işaret ediyor” dedi. Ancak Bonnal, bu cismin bir tank ya da kepçeden bile gelmiş olabileceği ihtimalini de ekledi.  

UZAY KİRLİLİĞİ VE ARTAN TEHLİKELER

Avrupa Uzay Ajansı’ndan (ESA) enkaz uzmanı Stijn Lemmens, uzay enkazı sorununa dikkat çekerek, “On yıl önce atmosfere giren ve çarpma riski taşıyan nesneler iki haftada bir gerçekleşiyordu. Şimdi bu sayı haftada ikiye çıkmış durumda” dedi.  

Romain Lucken ise bu tür olayların daha tehlikeli hale gelebileceğini belirterek, “Sonunda bir uzay enkazı bir nükleer enerji santraline, petrol tankerine ya da yoğun nüfuslu bir yerleşim alanına çarpabilir” uyarısında bulundu. Bonnal ise coğrafyanın bir miktar avantaj sağladığını ifade ederek, “Dünya yüzeyinin %71’i okyanuslar, %10’u çöller ve yalnızca %3,3’ü yoğun nüfuslu alanlardan oluşuyor” dedi.  

Artan uydu fırlatma ve uzay faaliyetleriyle birlikte uzay kirliliği, yalnızca gökyüzünde değil, yeryüzünde de ciddi riskler yaratıyor. Kenya’daki bu olay, uzay enkazlarının yönetimi ve uluslararası iş birliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Ancak cismin tam kaynağı ve niteliği hâlâ belirsizliğini koruyor.

Son Eklenenler

Bu Hafta En Çok Okunanlar

spot_img

Son Eklenenler

Süper zeka dönemi tahmin edilenden daha hızlı başlıyor

OpenAI'nin patronu Sam Altman'ın öngörüsüne göre 2025'te iş dünyasında bir devrim yaşanması bekleniyor. 2022'de...

2025: Bilim ve teknolojide yeni ufuklar

İşte bilim ve teknolojinin geleceğini şekillendirecek başlıca projeler ve hedefleri:İNSAN BEYNİNİN GENETİK HARİTALANMASIİnsan beyninin...

Samsung telefonlarda yıllardır olan özellik kısıtlanacak

Samsung'un kendi arayüz güncellemesi One UI 7 yeni özellikler getireceği gibi bazı özelliklerin telefonlardan...

Samanyolu’nun sıradışı özelliği bulundu

Gökbilimciler genellikle galaksiler ve nasıl oluştukları hakkında fikir edinmek için Samanyolu'nu inceliyor. Yeni bir...