Mersin’de doğa talanına karşı imza kampanyası sürüyor: İzin vermeyeceğiz-VİDEO

0
40

Mersin Çevre Platformu üyeleri, doğa talanına karşı imza kampanyası başlattıklarını açıkladı. Atatürk Parkı’nın Mersin’in simgesi ve kentin akciğerleri olduğuna dikkat çeken çevreciler, “Atatürk Parkı Halkındır. Hukuksuz bir şekilde rant uğruna heba edilmesine izin vermeyelim” dedi.

Mersin Limanı genişletme çalışmalarına karşı Mersin Çevre Platformu, 25 Mayıs’ta imza kampanyası başlattı. Mersin’in 5 merkezi noktası olan Yoğurt Pazarı, Özgür Çocuk Parkı, Forum AVM önü, Hastane Caddesi ve Mezitli Belediyesi önünde kurulan imza stantlarına yurttaşların katılımı yoğun olurken, imza kampanyası 30 Haziran’a kadar saat 11.00-18.00 arasında devam edecek. Toplanacak imzalar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderilecek.

Mersin Limanı genişletme çalışması ve imza kampanyasına dair PİRHA‘ya konuşan Mersin Çevre Platformu üyesi ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Mersin İl Meclisi Eşsözcüsü Ahmet Teki, İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eş Başkanı Zeynep Adıbelli ve GÖÇ-Der yöneticisi Mesut Aslan, amaçlarının doğa talanına karşı durmak olduğunu aktardı.

“ATATÜRK PARKI’NA YAPILMASINI İSTEMİYORUZ”

Mersin Çevre Platformu üyesi ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Mersin İl Meclisi Eşsözcüsü Ahmet Tekir, limanı genişletme ve konteyner depolama alanı kararının yurttaşın yaşam alanlarına yönelik olduğunu belirterek, “Atatürk Parkı’nda liman istemiyoruz. Atatürk Parkı’nın konteyner limanı olmaması için imza kampanyası başlattık. Çevre platformu olarak Mersin’de beş noktada kampanyamız sürdürülüyor. Atatürk Parkı’nın şehir merkezinin nefesi, akciğerleri olduğunu biliyoruz. Atatürk Parkı’nın konteyner depolama alanı olması demek, kentin tamamen denizle ilişkisinin kesilmesi demek. Artı bu limanın yapılabilmesi için bin altı yüz metrelik bir mesafede deniz dolgusu yapılacağını biliyoruz. Bu deniz dolgusunun sonucunda da Toroslar’daki taş ocakları ile asbest vb. noktalardan tarımı, canlı yaşamında sorunlar çıkaracağını düşünüyoruz. Bütün bunlardan dolayı bu limanın Atatürk Parkı’na yapılmasını istemiyoruz” dedi.

“YURTTAŞLARIN İLGİSİ OLDUKÇA YÜKSEK”

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Eşbaşkanı Zeynep Benli de, çevre hakkının bir insan hakkı olduğunu dile getirerek, “Bu bakış açısıyla insan hakları derneği Mersin Şubesi olarak biz de katkılarımızı vermeye devam ediyoruz. Atatürk Parkı’na konteyner limanının yapılması demek oradaki alanın yok olması demek. İnsanların nefes aldığı yerlerin yok olması demek. Parklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Bir insan hakkı olarak da biz de burada imza toplamaya devam ediyoruz. Bir haftada binlerce imza topladık. Yurttaşların ilgisi oldukça yüksek. Bu ilginin ay sonuna kadar devam etmesini istiyoruz” diye konuştu.

“BİR TEK BURASI KALDI, BURAYI BARİ ELİMİZDEN ALMASINLAR”

Yaklaşık bir haftadır imza standını kurduklarını söyleyen GÖÇ-Der yöneticisi Mesut Aslan ise birçok insanın böyle bir ekolojik talandan haberinin olmadığını vurgulayarak, “Limanların otuz dokuz yıllık yıllık kiralanmasından sonra bu süre kırk dokuz yıllığına çıkarıldı ve ne yazık ki bugün şehrimizin akciğeri olabilecek, yoksul insanların gidip nefes alabildiği ender yerlerden olan Atatürk Parkı’nı da içerisine alan bir liman projesi söz konusu. Elbette biz çevre platformu olarak emek ve demokrasi platformu olarak bu durumdan haberdar olduktan sonra belli başlı çalışmalar yaptık. fakat bunun insanlar tarafından da bilinmesi gerektiğini düşündük. Böyle bir çalışmaya karar verdik” ifadelerini kullandı.

Bir öfkeyle gelip “Bir burası kaldı. Burayı bari elimizden almasınlar” diye destek çıkanların olduğunu ifade eden Mesut Aslan, şöyle devam etti:

“Baktığımız zaman da siyasal anlamda o yaratılan kutuplaşmanın çok ciddi etkilerini görüyoruz. Mesela bir çift gelmişti birkaç gün önce. İmza atmak ve atmamak arasında kararsız kalmışlardı. Mesela kadın şunu söylüyordu. Liman yapılsın, benim kızım ticaret okuyor. Bu benim için kızım için bir iş alanı olacak dedi. Ancak eşi buna çok sert bir tepki gösterdi. Az önce biz balıklara yem attık. Bu küçücük çocuğun da orada büyümeye hakkı var, diye imza attı kendisi. Atatürk parkımızın limana dönüştürülmemesi için, yaşam alanımızı, çocuklarımızın oyun alanının limana dönüştürülmemesi için mücadele ediyoruz.”

MERSİN