‘Suyun sesi olmaya devam edeceğiz’

0
145

AKP’nin dizginsizce sermaye talanına açtığı doğal yaşam ve sular zehirlenirken tepki artıyor

Bursa Su Kollektifi yaptığı basın açıklamasında, Dünyada ve Türkiye’de çevre ve insan hakları ihlallerinin çoğu, doğal varlıkların sömürülmesi ve küresel kapitalist sistemdeki yolsuzluktan kaynaklandığı belirtilerek, Buna karşı tavır alan kişiler yaşam ve doğa savunucuları olduğu için güvenlikleri ve sağlıkları hiçe sayılarak saldırılara maruz kalmaktadır. Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu katlinin davasında takipsizlik kararı çıkarken, Deniz Gümüşel yoldaşımız İkizköy’de darbedilirken, İkizdere’deki direnişçilerin nöbet alanı yıkılırken hiçbir yerde korkmuyor ve her yerde sesimizi dostlarımızdan yana yükseltiyoruz” vurguları yer aldı.

Topçam köyü hatırlatıldı

Giresun Şebinkarahisar Nesko madenciliğin yarattığı atık havuzu patlaması ile Ayvalık’ta yine Bilfer madenciliğin neden olduğu atık havuzu patlamalarının bulundukları bölgede suları ve tarım arazilerini nasıl zehirlediğinin ifdade edilen açıklamada, Aydın’a bağlı Çine nin Topçam köyünü talan eden Eysim Madencilik neden olduğu doğa yıkımları yetmezmiş gibi bu yağmaya direnen Topçam köylüsüne ateş açılması hatırlatıldı.

Zetin madencilik

Açıklamanın devamında, “Yine bölgemizi çok yakından ilgilendiren vahşi madenciliğin yolaçtığı bir başka ekokırım projesi Kütahya’nın Simav ve Tavşanlı ilçelerinde Zenit Madencilik A.Ş. tarafından yapılmak istenen altın gümüş madeni projesidir .Bu projenin ÇED dosyasına, İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) geçtiğimiz aylarda onay verdi. 10’dan fazla köyü kapsayan maden projesi için doğru olan bölgedeki diğer maden ocaklarıyla birlikte kümülatif etkilerinin değerlendirilmesidir. Gediz, Simav ve Tavşanlı ilçelerinde onlarca maden tesisi yer almakta ve çoğu orman alanıyla sulak alanların yakınında bulunmaktadır” denildi.

Maden girişimi iptal edilmelidir

Kurulmak istenen altın-gümüş madeni Kütahya sınırlarını aşarak, Bursa ve ilçeleriyle birlikte Manyas Kuş Gölü, hatta Susurluk Su Havzası’nı besleyen su varlıkları için de risk teşkil ettiği söylenen açıklamada, “Maden sahası yoğun bir akarsu drenaj ağı içerisinde ve Emet Çayı drenaj alanında bulunmaktadır. Akarsu drenajları, birleştikleri dere ve çaylarla, Emet Çayı aracılığıyla Ulubat Gölü’ne kadar sularını taşıyacaktır. Bursa ve Balıkesir illerimizin halk sağlığını yakından ilgilendiren projenin, yerleşim alanlarına mesafesi, meraorman-tarım alanlarını işgal etmesi, su varlıklarını tehdit etmesi, biyoçeşitliliğin kaybedilmesi, sağlıklı gıdaya erişimin engellenmesi, hava-toprak kirliliği göz önüne alındığında faaliyete geçmeden iptal edilmesi gerekmektedir” diye belirtildi.

Mücadeleye devam edeceğiz

Açıklamanın son bölümünde ise şu ifadeler yer aldı, “Her ortamda gerçekleri duyurmaya, denizlerimizi, akarsularımızı, göllerimizi, özgür sularımızı yağmalayanlara, kirletenlere, meta gibi alıp satanlara da hesap sormaya, suyun sesi olmaya…Her geçen gün daha da güçlü haykırarak ve mücadele ederek devam edeceğiz.”

EKOLOJİ SERVİSİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz