Nükleer lobiler Türkiye’de atağa geçti

0
263

IAEA uzmanlarından oluşan bir ekip Türkiye’deydi. NÜKAD Başkanı Göktepe, nükleeri iklimle mücadelenin önemli bir parçası olarak nitelerken, AB’de Almanya dahil 5 ülke nükleer karşıtı birlik oluşturdu

Türkiye’de uzun yıllardır nükleer lobicilik yapan Nükleer Alanda Kadınlar Türkiye (WiN Turkey – NÜKAD) Başkanı Gül Göktepe, G20 Roma ve COP26 Glasgow toplantılarında konuşulanlara ve ortaya koyulan sonuçlara yönelik değerlendirmelerde bulundu. Gittikçe hızlanan iklim değişiminin küresel bir sorun olduğunu vurgulayan Göktepe, “Ekosistem için büyük tehlike olduğu gibi insan sağlığı için de en büyük tehdittir. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini mümkün olan en kısa sürede en etkin şekilde azaltmak gerekmektedir. Fosil yakıtların yerini alabilecek enerji seçeneği ise nükleer enerjidir” diye belirtti.

Nükleer ‘temiz ve güvenilir’

Gül Göktepe, nükleer enerjinin iklim değişikliğiyle nasıl mücadele edebileceğine yönelik olarak, “İklim değişikliğinin etkilerini sınırlamak üzere dünyanın sera gazı emisyonlarını azaltmak için fosil yakıtlara olan bağımlılığını hızla azaltması gerekiyor. Nükleer enerji düşük karbonludur. Gereken zaman skalasında büyük ölçekte konuşlandırılabilir, dünyaya temiz, güvenilir ve uygun fiyatlı elektrik sağlar” dedi. Bu sözler, Çernobil ve Fukuşima nükleer patlamalarını yok sayıldığını gösterirken, asıl işlevlerinin nükleer sermayeye alan açmak ve Türkiye’de bu bağlamda kendilerine de kapı aralamak olduğu anlaşılabiliyor. Ucuzluk vurgusu ise Akkuyu Nükleer Santrali’ne verilen alım garantisinin 12.35 dolar-sent/kWh yani bugünkü kurla 163 lira olması gerçek dışı iddiayı ortaya koymaya yetiyor.

Beş Avrupa ülkesinden nükleere karşı birlik

Beş AB ülkesi, Avrupa’da nükleer enerjiyi canlandırmak için Fransa liderliğinde sürdürülen çalışmalara karşı bir araya geldi. Avrupa Komisyonu’nu nükleeri AB’nin yeşil finans sınıflandırmasının dışında tutmaya teşvik etmeyi amaçlayan Avusturya, Danimarka, Almanya, Lüksemburg ve Portekiz nükleerden arındırılmış bir AB taksonomisi için ortak bir deklarasyon yayınladılar. Deklarasyonda nükleer enerjinin AB Taksonomi Tüzüğü’nün ‘önemli zarar verme’ ilkesiyle bağdaşmadığına dikkat çektiler. Avrupa Komisyonu’nun önümüzdeki haftalarda AB’nin yeşil finans taksonomisi kapsamında nükleer ve doğalgazın durumunu netleştirecek bir öneri sunması bekleniyor.

Enerjide yeşil kriterler

AB Taksonomi Tüzüğü, 22 Haziran 2020 tarihli AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanarak 12 Temmuz 2020’de yürürlüğe girdi. Neyin ‘yeşil’, neyin ‘yeşil’ olamayacağını açıklayan bir mekanizma olan Taksonomi, bu kapsamda faaliyetlerin altı çevresel hedefe yönelik etkisini performans kriterlerine dayandırarak değerlendiriyor. Bu kriterler ise iklim değişikliğini hafifletme, iklim değişikliğine uyum, su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması, döngüsel ekonomiye geçiş, suyu koruma ve geri dönüşüm, kirliliğin önlenmesi ve kontrolü olarak belirlenmiş.

IAEA uzmanları Türkiye’deydi

Dünya üzerinde kendilerine yeni alanlar açmak isteyen nükleer lobiler faaliyetlerini arttırırken Türkiye’yi de boş geçmiyorlar. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) uzmanlarından oluşan bir ekip, hükümetin talebi üzerine Türkiye’ye geldi. İki hafta süren Uluslararası Fiziksel Koruma Danışma Servisi Misyonu (IPPAS) kapsamında yapılan çalışmalar 12 Kasım’da sona erdi. Çalışma, Bulgaristan Nükleer Düzenleme Kurumu’nun Fiziksel Koruma ve Nükleer Madde Bölümü Başkanı Ivan Gorinov tarafından yönetildi. Söz konusu ekipte Fransa, Pakistan, Romanya, ABD ve IAEA’dan 6 uzman daha yer alırken incelemeler ve görüşmeler sonunda Türkiye’nin nükleer güvenliğe çok önem verdiğini belirtmeleri ise dikkat çekiciydi.

Sabırsızlıkla bekliyorlar!

Nükleer Düzenleme Kurumu Başkanı Dr. Zafer Demircan ise yaptığı açıklamada, “Akkuyu Nükleer Santrali ile nükleer enerji programını hayata geçirmek üzere olan Türkiye, bu kritik dönemde misyona büyük önem vermektedir. Türk hükümeti, ulusal nükleer güvenliği güçlendirmenin yanı sıra ulaşım ve bilgisayar alanları ile tesislerin güvenlik durumunu artırmak amacıyla bu önemli misyonun tespitlerini hayata geçirmeyi sabırsızlıkla bekliyor” dedi.

Nükleerleri kapatma eğilimi!

Geçtiğimiz günlerde ‘Dünya Nükleer Endüstri Durum Raporu’ (WNISR), yayınlandı. Raporda, Belarus ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde kurulan ilk reaktörlerin devreye alınmasıyla 1 Temmuz 2021 itibariyle dünya genelinde 33 ülkede 415 nükleer reaktörün çalıştırıldığı belirtiliyor. Raporda, 2014 itibariyle yani Fukuşima sonrasında reaktör kapatma eğilimlerinin oluştuğu belirtiliyor. Fukuşima Nükleer Felaketi’nde öne çıkan en büyük problem okyanusa boşaltılması ihtimali her geçen gün güçlenen radyoaktif sular. Miktarı 1 milyon tonu da geçen bu suyun okyanusa boşaltılması girişimlerinin karşısında ekolojik felaketin önlenmesi için küresel kampanya yürütülüyor olması da raporda yer aldı.

HABER MERKEZİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz