Mersin Limanı’nın genişletilmek istenmesine tepki

0
265

Mersin Limanı’nın genişletilmek istenmesine tepkiler devam ediyor. Mersin Çevre Platformu, Atatürk Parkı’nın liman alanına dönüştürülmek istenilmesine tepki göstererek, alanın rant uğruna heba edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Mersin Büyükşehir Meclis üyesi Özgür Emire de mecliste yaptığı konuşmada “Polipropilen neyse, MİP yapmak istediği odur. Davultepe Yüzüncüyıl ağaç katliamı neyse, MİP’in yaptığı odur.  Nükleer santral neyse, MİP’in yaptığı odur” dedi.

Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği Anonim Şirketi’nin (MIP), Mersin Liman’ın Atatürk Parkı’na doğru genişletme çalışmasına tepkiler yükseliyor.

Mersin Çevre Platformu, Atatürk Parkı’nda yaptığı açıklamada, “Planlama ilkelerine aykırı olarak yapılan liman genişleme çalışmaları, kamu yararını görmezden gelinerek şirketin rant yararı ön planda yer alması sağlanarak yapılmıştır” denildi.

Atatürk Parkı’nın kentin simgesi ve akciğeri olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Atatürk Parkı halkındır” ifadelerine yer verildi.

“MERSİN LİMANI’NIN YÜZDE 90’NI YABANCI ŞİRKETLERİN”

Cumhuriyet Halk Partisi Büyükşehir Meclis Üyesi Özgür Emire de, 2021 yılı Mart ayı olağan meclis toplantısında söz alarak, Mersin Limanı’nın yüzde 90’ı yabancıların olduğunu belirtti.

Emire, “Mersin Limanı 9 Mayıs 2007 tarihinde 36 yıllığına 755 Milyon dolara özelleştirilmiştir. Özelleştirme dosyasında liman özellikleri yazılıdır. Yaklaşık 112 hektar alana sahip olan Mersin Limanı’nın toplam uzunluğu 3.255 metre 25 rıhtım bulunmaktadır. Devir ortaklık payının %50 sine sahip olan Akfen Holding, %50 Singapurlular sahip iken, Mersin Uluslararası Limanı’ndaki yüzde 50 hissesinin yüzde 40’lık payını AKFEN 31.07.2017’de 869 milyon dolara Avustralyalı altyapı fonuna devretti. Böylece Mersin Limanı’nın yüzde 90’ı yabancıların oldu’’ diye konuştu.

“BU KARAR, HAKSIZ VE HUKUKSUZDUR”

Mersin Büyükşehir Meclisi’nin Mersin adına doğru karar verdiğinin altını çizen Emire, şunları aktardı:

“Mersin halkının iradesi, yani meclisin ret kararı 2200 sayfalık ÇED dosyasının içerisinde yer bulamamıştır. Firma adeta Mersin’in sahibi gibi, Mersin’in ret kararına rağmen işlemi devam ettirmiş ve dolgu yapmak suretiyle alan büyütmek istiyor. Bu karar haksız ve hukuksuzdur. Dolayısıyla Mersin bunu şöyle okumalıdır. Polipropilen neyse, MİP yapmak istediği odur. Davultepe Yüzüncüyıl ağaç katliamı neyse, MİP’in yaptığı odur. Balık çiftlikleri neyse MİP’in yapmak istediği odur. Nükleer santral neyse, MİP’in yaptığı odur.

“ANKARA BU SESİ DUYMALIDIR”

Ankara bu sesi duymalıdır. Mersin’in ihtiyacı ana konteynır limanıdır. Mevcudun büyütülmesi değildir. Ana konteyner liman kalkınma planlarında yer almıştır. Ana Konteyner limanı yeni yapılan 1/100 000’lik ve 1/5000’lik planlarda yer almaktadır. Mersin, ana konteyner limanıyla geleceğe hizmet edecektir. Hamdi Akın, limanın yıllık kazancı dışında şimdiden hisse değerini 3 katına çıkarmışken, Mersin ve Türkiye’yi oyalamakla yeni karlar peşindedir. Mersin buna hiç razı değildir. Mersinliler mevcut limanın genişleterek ilave kazanç peşinde olan Hamdi Akın’ın değil, 2010 yılında başlanması gereken ana konteyner limanının yapılmasını ister. Bu limanIa başta Mersin Büyükşehir Belediyesi olmak üzere; MTSO, Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO), Mersin Ticaret Borsası (MTB), MESİAD, MÜSİAD, Uluslararası Nakliyeciler Derneği(UND), Esnaf ve Sanatkarlar Birliği gibi kurumların oluşturacağı konsorsiyum yapımına talip olabilir. Yapım maliyeti yeni liman için öngörülen maliyet 2030 yılında dahi 696 milyon Euro olarak hesaplanmıştır. Mevcut Liman genişlemesine Mersin Büyükşehir Belediyesini haklı davasına, Kent Konseyleri, İlçe Belediye Meclisleri, MTSO Meclisi, Deniz Ticaret Odası Meclisi ve Borsa Meclisleri, diğer STK’lar ve basın karşı çıkmalıdır.  Mersin Ana Konteyner limanının bir an önce ihale edilmesini talep etmelidir.”

PİRHA/MERSİN

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz