Maraş’ta Kürtlerin toprakları gasp ediliyor

0
487

Maraş ve çevresinde yaşayan Kürtlerin yaşam alanları her yıl yeni tehditlerle karşı karşıya kalıyor. Maraş’ta Kürtlerin yaşadığı alanlara yapılmak istenilen Organize Sanayi Kürtleri yeni bir tehdit ile karşı karşıya bırakıyor.

Elbistan-Afşin Termik Santrali ile başlayan ekoloji katliam, Pazarcık-Maraş arasında yer alan bölgeye de sıçradı. Bu bölge, son 15 yıldır her dönem yeni bir ekolojik krizle karşı karşıya kalıyor. 2006 yılında Pazarcık’a 20 km, Maraş’a 40 km mesafede olan bir alana iki çimento fabrikası yapıldı. Çimentonun hammaddesi kil toprak, marn ve kireç taşı. Bu üç madde ise Pazarcık köylerindeki dağlardan alınıyor. Dağlar adeta bir bir sökülüyor.

Ardından Maraş Belediyesi, Maksutuşağı köyü çevresine Maraş Atık Deposu yapmak ve şehirdeki çöpleri buraya dökmek istedi. Köylüler hukuki ve toplumsal bir mücadele yürüterek bunu engelledi. Sonra Kürt-Alevi köylerinin ortasına 27 bin kişilik bir sözde “mülteci kampı” yapıldı.

 

Üç köyün ortasında

Şimdi de Maraş şehir merkezine ortalama 20 km mesafede olan Teron (Çınarlı), Çigîl (Çiğli) ve Fîton (Fituşağı) köylerinin ortasına ve mülteci kampının yanına tekstil ağırlıklı bir sanayi bölgesi yapılmak isteniyor. Devletin desteklediği kurumlar, bu alanda 50 bin dönüm tarla ve mera alanını gözüne kestirmiş durumda.

 

Teron muhtarı: “Kazanılan davalar iptal ediliyor”

Organize Sanayi bölge üzerine Teron ve Fîton muhtarları, avukatlar ve bölge milletvekilleriyle görüştük.

Teron köyü muhtarı Mahmut Elbudak’ın verdiği bilgilere göre, köye ait 5 bin 320 dönüm arazi sanayi bölgesi için satılmış durumda. Elbudak, “Köyümüzün aşağısında atış tatbikatları için kullanılan 26 bin dönümlük bir alan vardı. Bu alanı da sanayi bölgesine katmak istiyorlar. Mera olan araziler de sanayi bölgesi için feda edilecek” diyor.

“Bir el düğmeye bastı”

Elbudak’ın aktardığına göre, 2016 yılında bu proje başlatılıyor. O dönem köylüler tarlasını satmak istemeyince devlet kamulaştırmaya gidiyor. İnsanların tapulu tarlaları kamulaştırma yöntemiyle ellerinden alınıyor ve bunun karşılığında maddi bir bedel ödeniyor. Ancak Teron köylüleri kamulaştırmaya karşı dava açıyor ve mahkemeyi kazanıyorlar. Muhtar Elbudak, “Ancak son günlerde bir el tekrar düğmeye bastı. Kazandığımız davalar tekrar iptal edildi” ifadesini kullanıyor.

 

Araziler kamulaştırılıyor

Elbudak, “Bu proje 2016 yılında başladığı halde, ellerinde ödenek olmadığı için beklediler. Şimdi çok hızlı hareket ederek tekrardan kamulaştırma adı ile tapulu arazileri bir bedel karşılığında almak istiyorlar” diye konuşuyor. Karşı davalar idari mahkeme tarafından reddediliyor. Bu nedenle köylülerin “araziler çok ucuza satılmasın” kaygısı taşıdığını söyleyen muhtar Elbudak devamla şu bilgileri aktarıyor: “Toprağın verimine göre bedel belirliyorlar. Örneğin benim 10 dönümlük arazime öyle el koydular. Bedel olarak da dönüm başına 73 bin TL verdiler. Hemen yanımızdaki tarlanın dönümü 103 bin TL’ye satıldı.”

 

Fiton muhtarı: “Ortak hareket etmeliyiz”

Fîton muhtarı Hasan Taramış ise Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını, tek umutlarının orası olduğunu söylüyor.

Bu projeyle ovanın tamamen boşaltılacağını söyleyen Taramış, tekstil firmaları kurulacağını anlatıyor. “150 firmadan bahsediliyor” diyen Taramış, şu ifadeleri kullanıyor: “İnsanların yaşamı bitecek. Açtığımız davalar reddedildi. Tek bir davamız var. O da Mustafa Olgar adına Anayasa Mahkemesi’nde süren dava. Buralar dedelerimizden bizlere kalan yerler. Biz bu yerleri satmak istemiyoruz. Böylesi bir organizenin yanı başımıza yapılmasını istemiyoruz.”

Fîton köyü, Kürt-Müslüman bir köy. Köyün ağırlıkla AKP’yi desteklediğini söyleyen muhtar Taramış, “Alevi veya Sünni fark etmiyor. Sorun ortak. Bu nedenle ortak hareket etmeliyiz” şeklinde çağrı yapıyor.

Muhtar Taramış, Fîton’un mera alanının 743 dönüm olduğunu, açılan davalarla bu mera arazisinin köylülere verildiğini, ancak Organize Sanayi projesi kapsamında bu alanın köylülerden geri alındığını aktarıyor. Buna karşı köylüler karşı dava açsa da bu davaların reddedilerek düştüğünü anlatan Taramış, “Şimdi de bedel attırma davaları ile arazilerimiz satın alınıyor” bilgisini veriyor.

 

Av. Sönmez: “Köylünün yaşamı elinden alınıyor”

Organize Sanayi bölgesi ile ilgili kamulaştırma davalarını takip eden avukatlardan Seyit Sönmez ise “Avrupa veya Maraş dışında yaşayan insanlarımız bir dönem köylerine dönüp ev yapıyordu. Son yıllarda yaşanan gelişmelerin ardından bu durmuş durumda” diyor. Sönmez, 2016 yılından itibaren kamulaştırılan araziler için dava açtıklarını, bu davaları kazandıklarını, ancak bugünlerde tekrardan kazandıkları davaların iptal edildiğini anlatıyor.

Organize Sanayi bölgesinin Teron, Çigîl ve Fîton köylerinin mera alanlarını da kapsadığını söyleyen Avukat Sönmez şu bilgileri paylaşıyor: “Oradaki yaşamı bitirecekler. Var olan ekolojiyi yok edecekler. Köylünün yaşam kaynağı toprağıdır. Toprağı elinden alınca köylü biter. Devlet köylüyü koruyacağına, bir an önce burayı kamulaştırıp olayı bitirmek ve Organize Sanayi bölgesi kurmak istiyor. Sonra da ihaleye açarak satmayı planlıyor.”

 

Milletvekili Öztunç: “İki fabrika daha yapacaklar”

Konu hakkında görüştüğümüz CHP’li Maraş Milletvekili Ali Öztunç ise yeni bir bilgi veriyor. Öztunç, sanayi bölgesi dışında Çöçelli köyü yakınlarında iki fabrikanın daha yapılmak istendiğini aktarıyor. “Biz o fabrikaların oraya olmayacağını, ovayı ve yaşamı bitireceğini gerekli yerlere ilettik” diyen Öztunç, bölgeye duyarlı milletvekilleriyle protesto eylemi yapacaklarını belirtiyor.

Öztunç ile yeni sanayi bölgesiyle ilgili de konuşuyoruz. Süreci yakından takip ettiğini söyleyen Öztunç, “Köylünün kazandığı davalar tekrar düşürüldü. Ancak avukat arkadaşlar şimdi hazırlığını yapıyor. Bir üst mahkemeye bizzat ben başvuruda bulunacağım” şeklinde konuşuyor ve uyarıda bulunuyor: “Bu hukuki mücadele verilirken, bazı insanlar da 50 bin liralık tarlayı daha yüksek fiyata satmaya çalışıyor. Bunun da önüne geçmek lazım.”

 

Devlet kesenin ağzını açtı

Bölgeden aldığımız bilgilere göre, 2016 yılında yapılmak istenen sanayi bölgesi Terolar direnişi, halkın tepkisi ve ekonomik nedenlerden dolayı askıya alınıyor. Ancak Maraş valiliğine bağlı “Yatırım İzleme Koordinasyonu Daire Başkanlığı” aradan geçen 5 yılda azar azar arazi alımını sürdürüyor. Bunun sonucunda bazı insanlar arazilerini gönüllü satıyor. Son günlerde devlet kesenin ağzını açıyor ve karşı davalarda kaybettiği arazileri kamulaştırıp, yüksek meblağlar ödeyerek tekrar elde ediyor. Devletin ödenek sıkıntısını ise Kipas, Balsuyu, Matesa, Arıkanlar ile Antep’ten bazı firmaların çözdüğü anlatılıyor.

 

Projeyle ova boşaltılacak

Sanayi bölgesinin yapılacağı alanda Kürtler yaşıyor. Alan Maraş ile Antep, Narlı ve Pazarcık yolunun kenarlarında bulunan verimli arazilere yapılacak. Yüzlerce köy Organize Sanayi’nin yaratacağı zehirden etkilenme ile karşı karşı karşıya. Devlet bu projeyle ovayı boşaltmayı hedefliyor. Yapılmak istenilen Organize Sanayi ile 150 tekstil firması çalıştırılacak. Bu firmaların üreteceği atık ve zehirli çöpler nedeniyle bu alan yaşanmaz hale gelecek.”

Erdal ALIÇPINAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz