Merkezi Madrid yönetimine bağlı Katalonya Özerk Bölgesi’nde 6,5 Katalan dün bölge meclisinin yeni üyelerini seçmek için sandığa çağrıldı. Koranavirüs salgınına karşı alınan tedbirler altında gerçekleşen oy verme işlemine katılım yüzde 50 civarında kaldı. 2017’deki seçimlerinde bu oran yüzde 79 olarak açıklanmıştı.
İspanyol medyasına göre seçimlerin ilk sonuçlarına göre İspanya’dan ayrılmak isteyen partiler seçimin galibi oldu. “Ayrılıkçı” olarak nitelendirilen bu partilerin bölge meclisinde 74 sandalye ile çoğunluğu elde edeceği belirtiliyor.
Ancak bütün partilerin içinde birinciliği ise İspanya’da iktidarı elinde bulunduran sosyalist parti PSOE’nin Katalonya’daki kolu olan PSC yüzde 24 oy oranıyla 33 sandalye etti. Madrid yönetiminin bağımsızlık isteyen Katalonya’ya müdahalesinden sonra PSC’nin lideri Pere Aragonès bölge yönetiminin başbakan yardımcısı olarak görev yapıyordu.
BARCELONA’DA YÖNETİM DEĞİŞECEK
Sırasıyla seçimin diğer galipleri olan ERC yüzde 21 (33 sandalye), JuntsxCat yüzde 19 (32 sandalye) ve CUP ise 6,5 (9 sandalye) oy oranı elde etti. Bu her dört parti de Katalonya’nın bağımsızlığından yana olduklarını belirtirken, İspanya’nın ana muhalefet partisi muhafazakar Halk Partisi yüzde 3,7 oyla ancak 3 sandalye elde edebildi.
Sonuçların bu şekilde kalması halinde bölge yönetimin başkenti Barcelona’da solcu-cumhuriyetçi bir hükümetin kurulması bekleniyor. Solcu-cumhuriyetçi ittifak Madrid ile sorunlarını diyalog yoluyla çözmek istiyor. Şu ana kadar bölge yönetimine başkanlık yapan Quim Torra’nın yeni bir bağımsızlık referandumu yapma hazırlığı içinde olması ve Madrid yönetimine kulak asmaması yüzünden geçtiğimiz Eylül ayında İspanyol mahkemesinin kararıyla görevden yana almıştı.
Katalan yönetiminin Madrid tarafından sert uyarılarına 1 Ekim 2017’de gerçekleşen bağımsızlık referandumunda yüzde 90 “evet” oyu çıkmıştı. Yüzde 43 katılımın olduğu referandumun ardından Katalonya Özerk Bölgesi Başkanı Carles Puigdemont, Katalanların bağımsızlığı hak ettiklerini belirtmişti. Katalan halkının sokaklara çıkarak gösterilere başlamasıyla da Madrid yönetimi, bütün Katalan kurumlara el koyma kararı alırken, İspanyol mahkemesinin hakkında çıkarttığı tutuklama kararı nedeniyle Puigdemont ülkesini terk ederek Belçika’ya sığınmak zorunda kalmıştı.