PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, TSK’nin Garê bölgesine yaptığı sınır ötesi operasyonunu eleştirerek “Bizim barıştan başka savunacağımız bir unsur olamaz. Sınır ötesine yapılan her operasyon bizim açımızdan bir cinayettir” dedi.
TSK’nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı alana yönelik yaptığı sınır ötesi operasyon sonucu Gare’den gelen cenazeler, Türkiye’de siyasetinin havasını sertleştirdi.
İktidar, ölümlerin faturasını muhalefete kesmiş olsa da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, “Sınır ötesine yapılan her operasyon bizim açımızdan bir cinayettir” dedi. Kaplan, savaş politikalarına bir bütün olarak karşı durduklarını dile getirerek şu açıklamayı yaptı:
“Örgüt olarak, geçen yıl Suriye’ye yapılan sınır ötesi operasyonuna dair meydanlarda karşı duruş sergiledik. Bu ülkede sıkışan tüm siyasetçiler, dara düştüğü zaman Mustafa Kemal Atatürk’ü ön plana çıkartır, ondan sözler dile getirirler. ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ yani; yurtta barış cihanda barış vurgusu önemlidir fakat nedense pek dile getirilmez.
Şu anda sınır ötesinde Türkiye halkı açısından ben bir tehdit unsuru görmüyorum. Benim hayatım Suriye ya da Irak’taki rejimden dolayı tehlike altında değildi. Dolayısıyla şu anda sınır ötesine yapılan her operasyon bizim açımızdan bir cinayettir. Bu yapılan bir bakıma komşunun evine müdahaleye benziyor. Dolayısıyla bu tür operasyonlara biz her zaman karşı çıktık.”
“BARIŞ’TAN BAŞKA SAVUNACAĞIZ BİR ŞEY YOK”
Gani Kaplan, operasyonda hayatını kaybedenlere ilişkin de, “Esir alınanlar, 7 yılı aşkın bir süredir örgütün cezaevlerinde tutuluyordu. Neden bu zamana dek girişimde bulunulmadı?” diye sordu.
Gani Kaplan şöyle devam etti:
“Bu konu ile ilgili aileler, iktidara, İnsan Hakları Derneği’ne, Cumhuriyet Halk Partisi’ne başvurdu. Esirlerin geri alınması konusunda devletin bir girişimi olup olmadığına kamuoyunda rastlamadım. Biz savaşa karşı olan bir örgütüz. Her zaman insanların barış içinde yaşamasını savunan bir örgüt olduk.
Pirimiz Hünkar Hacı Bektaş, söylence odur ki aslan ile ceylanı yan yana getirmiş. Yani iki zıt canlıyı barış halinde bir arada bulundurmuş bir öğretinin mensuplarıyız. Dolayısıyla bizim Barış’tan başka savunacağımız bir şey olamaz.
Başka bir ülkenin sınırları içerisine girerek operasyon yaparken hayatını kaybedenlerin siyasete alet yapılmasını doğru bulamayız. Yani bunun üzerinden bir partinin şeytanlaştırılmasını, hedef gösterilmesini uygun görmeyiz. İnsan hayatı ve kan üzerinden bu ülkede artık siyaset yapma devri bitmiştir. Sınır ötesi operasyon ile ilgili henüz örgüt olarak bir açıklama yapmadık ama bunun hazırlığı içerisindeyiz ve bu açıklamayı ‘barış’ vurgusu üzerinden yapacağız.”
Eren GÜVEN-Cebrail ARSLAN/ANKARA