15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL sonrası KHK’lerle ihraç edilen eğitim emekçileri, “Bizleri ihraç ederek toplumdan ve çalıştığımız alanlardan soyutlayarak yok sayan, ağaç kökü yesinler denilen bir süreçten, sendikamızın ve yoldaşlarımızın dayanışmasıyla bugüne geldik. Asla yılmayacağız ve boyun eğmeyeceğiz” mesajını verdiler.
15 Temmuz darbe girişimi ve 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL’in üzerinden 4 yıl geçti. OHAL sonrası çıkan KHK’lerle on binlerce yurttaş işinden oldu. KHK ile ihraç edilen Mersin Eğitim-Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül, Psikolog Nezir Doruk ve Sınıf Öğretmeni Seher Kılıç PİRHA‘ya konuştular.
KHK ile ihraç edilen Mersin Eğitim-Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül, 15 Temmuz darbe girişiminin iktidar tarafından “Allahın lütfu” denilip fırsata dönüştürülmesi sonrası ihraç edildiklerini belirterek şunları ifade etti:
“’29 Ekim akşamı ihraç edildiğimi öğrendim. Daha sonra hukuki süreci yürüttük ve mahkemeden takipsizlik kararı aldık. Böylece ihraç olmamıza gerekçeleri de ortadan kaldırmış olduk ancak bu süreç bizim geri dönüşümüze yol açmadı. Ağır bir süreç yaşandı ve bir çok arkadaşımızı yitirdik. Bizi ihraç edenlerin ileriki dönemde ahlaki, insani ve hukuki açıdan vebalin altında kalacaklarının göstergesidir. OHAL Komisyonu’nun pandemiyi fırsata dönüştürerek dosya incelemelerini yavaşlattı. Bizler komisyonun oyalama içinde olduğunu çok iyi biliyoruz ve son arkadaşımız işine geri dönene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bizleri ihraç ederek toplumdan ve çalıştığımız alanlardan soyutlayarak, bizleri yok sayan, ağaç kökü yesinler denilen bir süreçten, sendikamızın ve yoldaşlarımızın dayanışmasıyla bugüne geldik. Asla yılmayacağız ve boyun eğmeyeceğiz.”
Psikolog Nezir Doruk da, 4 yıl olmasına rağmen niçin ihraç edildiklerini bilmediklerini vurgulayarak, KHK’lerin ülkenin sorunlarının çözümünde hiç etkili olmadığını, tam tersine sorunların derinleşmesine yol açtığını söyledi.
Doruk, sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemiz 60’lı, 70’li yılları da, 12 Eylül Darbesini de, en karanlık dönem olan 90’lı yılları da gördü ama hiçbir kıyım bu dönemde yaşandığı kadar yaşanmadı. İlan edilen OHAL sonrası çıkan KHK’ler ile ihraç edilenlerin %7’si ya intihar girişiminde bulundu ya da intihar etmeyi düşündü. Şimdiye kadar 70’e yakın insan intihar ederek yaşamına son verdi. Hiç kimsenin bu insanlara bunu yapmaya hakkı yok ve yoktu. Yapılan kamuoyu araştırmalarında psikolojik verilere baktığımızda felaket denilebilecek sonuçlar ortaya çıkıyor. İhraçların %92’si ekonomik, %85’i psikolojik ve %83’ü sosyal dışlanma sorunları yaşıyor ve hala yaşamakta. Biz gerçekten çaresiz değiliz. Bizler bir araya gelerek, sesimizi birlikte çıkararak demokratik yollarla haklarımızı arayarak, eninde sonunda haklarımıza kavuşabiliriz.”
Sınıf Öğretmeni Seher Kılıç ise geçen 4 yılın sonunda işine dönemediğini ve dosyalarının OHAL Komisyonu’nda bekletildiğini dile getirerek, şunları belirtti:
“Komisyonun kararı uzadıkça mağduriyetler artmaktadır. Milli Eğitime bağlı hiçbir kurumda ‘sakıncalı’ görülerek, çalıştırılmıyoruz. Zaten amaçları da bizi açlıkla terbiye etmekti. Buna karşı birçok ilde oluşturduğumuz “KHK Platformları” aracılığıyla yan yana gelip mücadele edip, haklı olduğumuzu ve işe geri döneceğimizi her yerde ifade ediyoruz. KHK’ler gidecek biz geri döneceğiz.”
Diren KESER/MERSİN