Kahramanmaraş’ta 8 bin yıllık leopar maskesi bulundu

0
328

KAHRAMANMARAŞ’ın Türkoğlu ilçesindeki Domuztepe Höyüğü kazılarında çıkarılan 8 bin yıllık boyalı çanak çömleklerde Şaman motiflerine rastlandı. Kazı Başkanı Doç. Dr. Halil Tekin, bu yıl ortaya çıkarılan eşyaların üzerindeki motiflerin arasında en ilgincinin ‘leopar maskesi’ olduğunu belirterek, “Mezopotamya’da ya da bu coğrafyada, yakın doğuda ilk kez karşımıza çıkıyor” dedi.


KAHRAMANMARAŞ‘ın Türkoğlu ilçesindeki Domuztepe Höyüğü kazılarında çıkarılan 8 bin yıllık boyalı çanak çömleklerde Şaman motiflerine rastlandı. Kazı Başkanı Doç. Dr. Halil Tekin, bu yıl ortaya çıkarılan eşyaların üzerindeki motiflerin arasında en ilgincinin ‘leopar maskesi’ olduğunu belirterek, “Mezopotamya’da ya da bu coğrafyada, yakın doğuda ilk kez karşımıza çıkıyor” dedi.

İlçeye bağlı Kelibişler Mahallesi’nde bulunan Domuztepe Höyüğü’nde ilk kazılar 1996’da İngiliz-Amerikan ekibi ile tarafından başlatılırken, 2013’te Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin’in başkanlığında devam etti. 2019 kazılarını tamamlayan ekip kazı alanının üzerini kapattı ancak, Halil Tekin bu yılki kazılarda önemli bulgular elde ettiklerini söyledi.

‘BU COĞRAFYADA, YAKIN DOĞUDA İLK KEZ KARŞIMIZA ÇIKIYOR’

Höyüğün taş çağına ait olduğunu ve topluluğun 9 bin yıl önce yerleştiğini belirten Tekin, Domuztepe ile ilgili en önemli veri kaynağının boyalı çanak ve çömlekler olduğunu kaydetti. Bu objelerden o dönem yaşamış toplumda Şaman inancını gördüklerini ifade eden Tekin, bu yıl bulunan 8 bin yıllık çanak ve çömleklerde ilginç Şaman figürlerini gördüklerini belirterek şöyle devam etti:

“Bu boyalı çanak çömleklerin üzerindeki motiflere baktığımızda ise bir öykülerinin olduğunu, anlatmak istedikleri bir konularının olduğunu görüyoruz. Bu konunun başında da Şaman geliyor. Bizim değerlendirdiğimiz bu ama onlar ne diyorlardı bilemiyoruz, yazılı belge henüz yok. Şaman olarak değerlendirdiğimiz motifler görüyoruz. Şaman, ölümle ilgili veya sağlıkla ilgili bölümlerde sıklıkla karşımıza çıkıyor. Özellikle 2019 kazılarında gün ışığına çıkarttığımız parçalar arasında kafataslarını anımsatan ama aslında bir maske şeklinde görülen parçalar var. Bunlardan geçmiş yıllarda hem yabancı heyet hem de biz bulmuştuk ama bu yıl ilk kez böyle kedigiller ailesine mensup olduğunu düşündüğümüz bir mask, maske var. Parçalar maalesef çok küçük sahnenin tümünü anlayamıyoruz ama görünen o ki zaten evrensel olarak Şaman, ruhlarla temas kurarken, trans hale geçerken bazen trans haline geçmek istediği hayvan şekline bürünür. Bu, vücuduna tüyler takabildiği gibi çoğunlukla yüzüne geçirdiği maskla olur. Bu figürün leopar olduğunu düşünüyoruz ki Anadolu leoparı bu dönemde yaşıyor bunu pek çok yerden biliyoruz, bunları görebiliyoruz. Bir Şaman’ın leopar maskı takması, Mezopotamya’da ya da bu coğrafyada, yakın doğuda ilk kez karşımıza çıkıyor. Bu yıl ki, 2019’daki en önemli bulgularımızdan bir tanesi bu. Yani Şaman daha önce boğa veya doğrudan insan maskı şeklinde kendini gösteriyorken ilk kez burada leopar veya o aileye mensup bir hayvan şeklinde kendisini gösteriyor.”

HABER FOTOĞRAFLARI

‘DOMUZTEPE, GÖBEKLİTEPE İLE SÜMER UYGARLIĞI ARASINDAKİ ÖNEMLİ HALKA’

Halil Tekin, Göbeklitepe terk edildikten sonra topluluğa ne olduğunun sorusunun cevabının da bu yıl ki kazılarda ortaya çıktığını belirterek şunları söyledi:

“Kafamızdaki soru şuydu, Göbeklitepe ve çağdaşları terk edildikten sonra bu topluluklara ne oldu, burayı neden terk ettiler, yaşam biçimleri değişti mi? Bunları aslında biz burada bulabiliyoruz. Domuztepe’de şunu gördük aslında buradan çok uzaklaşmamışlar. Toros dağlarının güneyinden uzaklaşmamışlar. Benzer yaşam biçimini devam ettirmişler. Güçlü bir tarımcılık yok, hala toplayıcılık, hayvancılık, ok önemli bir yer tutuyor. Göbeklitepe’den bin yıl sonra iskan burada başlıyor ve yaklaşık 1400 yıl boyunca da değişmeksizin devam ediyor. 1400 yıl sonra ne oluyor, yani günümüzden 7 bin 400 yıl sonra ne oluyor? Terk ediliyor. Bu da çok enteresan. Burası terk edildikten sonra da güneye doğru, bu sefer Mezopotamya’daki o büyük Sümer uygarlığının yaratıcıları olduğuna dair elimizde çok güçlü veriler var. Yani burası Göbeklitepe ile Sümer uygarlığı arasındaki önemli halka, o önemli bilgiyi sunacak bir potansiyele sahip kazı alanı olarak yorumlayabiliriz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz