Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile İran arasındaki sorunların başında gelen nükleer konusunda karşılıklı restleşme sürüyor. İran’ın zenginleştirilmiş uranyum rezervlerine dair kısıtlamaya uyulmayacağı ve eldeki miktarın arttırılacağına dair açıklamasına Washington’dan yanıt geldi.
ORTAGUS: ‘ŞANTAJ’ YAPILIYOR, BOYUN EĞİLMEMELİ
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, İran’ın nükleer konusunda tüm dünyaya ‘şantaj yaptığını’ iddia etti. İran’dan gelen zenginleştirilmiş uranyum rezervlerinin 27 Haziran’da 300 kilogram sınırını aşacağı açıklamasına değinen sözcü, “Nükleer şantajına karşı boyun eğmemeliyiz” diye konuştu.
İran’ın uluslararası sözleşmeler ve taahhütlerine uyması gerektiğini söyleyen Morgan Ortagus, uranyum rezervlerine yönelik açıklamanın uluslararası kamuoyuna yönelik şantaj olduğunu iddia etti.
ABD’NİN ÇEKİLMESİYLE İRAN KISITLAMALARA UYMAYACAĞINI İLAN ETMİŞTİ
Donald Trump yönetimi, geçtiğimiz yıl 2015 yılında Viyana’da imzalanan ve İran’ın yanı sıra ABD, Rusya, Çin, Fransa, Britanya ve Almanya’nın da imzacıları olduğu nükleer anlaşmasından geri çekildiklerini duyurmuştu. ABD Başkanı, anlaşmanın İran’ın atom bombası yapmasını engellemek için yeterli olmadığını ve tehlikeli olduğunu savunmuştu.
Tahran yönetimi ise, 2015’teki anlaşmada yer alan ve zenginleştirilmiş uranyum rezervinin 300 kilogramı aşmamasını öngören maddeye uyduğunu savunuyordu. Ancak Pazartesi sabahı yapılan son açıklama ile sınırın aşılacağı duyurulmuştu.
2015 yılındaki anlaşma sayesinde İran’a yönelik uluslararası ekonomik yaptırımların aşamalı olarak kaldırılmasına başlanmıştı. Birçok Avrupa ülkesinden on milyarlarca Euroluk yatırım veya yatırım taahhüdü alan İran, Donald Trump’ın kararı ile ciddi bir ekonomik darboğazla karşı karşıya kalmıştı. Zira Trump, hem İran’a yatırım yapan hem de başta petrol ticareti olmak üzere İran’la iş yapan şirketleri de yaptırım kapsamına alacağını duyurmuştu.
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ise, ABD’nin bu katı politikasına tam anlamıyla boyun eğmeyeceklerini ilan etmişlerdi. Ancak Amerikan yaptırımlarının ekonomisine verdiği zararı gerekçe gösteren Tahran yönetimi, 2015’teki nükleer anlaşmasında yer alan ve uranyum rezervlerine sınırlama getiren madde dahil bazı kısıtlamalara uymayacağını ilan etmişti.
