Maraş Girişimi’nin İsviçre Meclisi tarafında planlanan Maraş’ın tarihi, kültürü ve Maraş’a yönelik saldırıların konu edildiği panel 17. 5. 2019 tarihinde, saat 17.30’da gerçekleştirildi. Sürgünde yaşamak zorunda kalmış olan çok sayıda Maraşlının panele katılımının yoğunluğu, ilgisi ve heyecanı dikkat çekici ve etkileyiciydi. Yaşlı amcaların, anaların ve çok sayıda genç insanın panele katılmış olması, bu yönde faaliyetlerin önemini ve gerekliliğini ortaya koymuştur.
Ali Mengütay’ın modaratörlüğünü yaptığı Panel, Maraş Girişimi genel eş başkanı Safiye İŞCAN’ın özgürlük ve demokrasi mücadelesinin şehitleri adına yapılan saygı duruşuyla başladı. Maraş Girişimi genel eş başkanı Safiye İŞCAN’ın yaptığı açılış konuşmasıyla panele devam edildi. Katılımcılara ve İsviçre Maraş Girişimine teşekkür ederek konuşmasına başlayan eş Başkan Safiye İŞCAN, önümüzdeki süreçlerde Maraş Girişimi’nin daha etkili faaliyetlerle topluma hizmet edeceğini, çok yönlü bir programa ve çalışma planına sahip olduklarını, bu programı aksatmadan sürdürebilmek için bütün Maraşlılarla birlikte hareket etmeyi esas aldıklarını, bu paneli de bu amaçla, Maraş Girişimini topluma anlatmak amacıyla düzenlediklerini belirtti.
Maraş Girişimi genel eş başkanı Safiye İŞCAN, konuşmasına devamla, federasyonlaşma çalışmalarının önemli bir noktaya geldiğini, memlekette insanlarımızın yaşadığı, bir çok sorunla ilgili geliştirilen çeşitli projelerin gerçekleştirilmesine katkı sunmaya çalıştıklarını, bu anlamda, yaşlılara bakım, esnafların, gençlerin, kadınların ve çocukların sorunlarıyla ilgili çeşitli çalışmalara destek olmaya çalıştıklarını belirtti.
Arkasında Ozan EMEKÇİ, Maraş’la ilgili olarak yapılan bu çalışmanın önemine ve gerekliliğine vurgu yaparak başladığı konuşmasına, tüm özgürlük şehitlerinin anısına saygı gösterdiğini ve bölgenin yetiştirdiği, ülkemizin en büyük ozanlarından Mahsuni’nin ölüm yıldönümüne atıf yaparak Mahsuni’den bir türküyle devam etmiştir. Böylece hem Mahsuni, hem de insanlık uğruna şehit olan arkadaşlar anılmıştır.
Daha sonra, İsviçre Maraş Girişimi eş sözcüleri, Elif FISTIK ile Eyüp Manyas, kısa birer “hoş geldiğiniz” konuşması yaparak katılımcıları selamladılar.
Panelin devamında, Nurhak eski HDP belediye başkan adayı ve bugün sürgünde İsviçre de sürgünde yaşamak zorunda kalan Ali ORAK, sunumunu yaptı. Nurhak’ın kısa tarihini anlatan Ali ORAK, Nurhak’a HES’lere, Elbistan’a termik santralleriyle, Terolarda yapılan kampla, devletin, Maraş ve çevresini yaşanmaz kılmaya çalıştığını, bu saldırıların aslında politik olduğunu, devletin bu saldırılarına karşı topyekun bir direnişin gerektiğini, bugün sürdürülen açlık grevlerinin ve ölüm oruçlarının bu direnişin bir parçası olduğun, Maraşlılar olarak hepimizin ortak hareket etmesi gerektiğini, Nurhaklılar olarak Maraş girişiminin çalışmalarının çok önemsediklerini, en güçlü biçimde bu çalışmaların içinde olacaklarını belirterek konuşmasını tamamladı.
Ali Orak’ın sunumundan sonra tekrar Ozan EMEKÇİ’nin, direnişi, mücadeleyi ve umudu anlatan türküleriyle devam edildi. Emekçi hem önceki bölümde hem bu bölümde sadece sazı ve türküleriyle değil, yaptığı anlamlı ve önemli konuşmalarıyla da panele önemli katkılarda bulunmuştur. Dehak’ın Maraş’ta yaşadığına dair tarihi bir bilgi öğrendiğini, bundan dolayı üzüldüğünü, ama daha sonra “Dehak burada yaşamışsa mutlaka onu öldürerek insanlığı ve Kürtleri özgürleştiren Kawa da burada yaşamıştır” diye düşündüğünü, böylece umut ve direniş edindiğini ve mutlu olduğunu belirterek Maraşlı Kawalara selam göndermiştir. Ozan EMEKÇİ’nin katılanlar tarafında ilgi ve coşkuyla dinlenen türkülerinden sonra yazar- siyasetçi Aziz TUNÇ, sunumunu yapmaya başladı.
Aziz TUNÇ, MÖ 1700’lü yıllarda Hititli bir komutan tarafında kurulan ve ilk adı Markasi olan Maraş’ın “ asi ve yaralı” bir şehir olduğunu, tarih boyunca sayısız hak alma direnişine ve mücadelesine beşiklik etmiş bir şehir olarak Maraş’ın, herkesten daha çok biz Kürtlerin ve Alevilerin şehri olduğunu, son yüz yılda yapılan Ermeni soykırımının ve 1978’de yapılan Kürt ve Alevi soykırımının Türk devletinin Maraş’ı kendi köklerinden kopartmak amacıyla yapıldığını, Maraş’ın kurtuluşu olarak anlatılanın Ermeni soykırımını gizlemek amacıyla üretilmiş bir masal olduğunu, her şeye rağmen Maraş’ı terk etmemeleri gerektiğini, Maraş Girişiminin faaliyetlerinin bu anlamda çok anlamlı ve önemli olduğunun belirterek konuşmasını tamamladı.
İlgi, heyecan ve umut yüklü soru ve değerlendirmelerden sonra bu etkinliklerinin devam etmesi gerektiği belirtilerek panel sonlandırıldı.