İsveçli Anita 43 yıldır sığınmacılar için mücadele ediyor

0
346

1970’li yıllarda Türkiye’den binlerce Asuri-Süryani, Şili’deki faşist darbeden sonra binlerce Şilili İsveç’e gelerek iltica başvurusunda bulundu.

O sıralar Dorazio, Stockholm’de bir okulda sığınmacılara İsveçce öğretmenliği yapıyordu. Dünyanın her tarafından İsveç’e sığınmacı geldiğini, Türkiye’den gelen Asuri-Süryanilerle 1970’li yılların ortalarında tanıştığını söyledi.

Olof Palme’nin başbakanlık yaptığı dönemde İsveç’in insancıl bir sığınmacı politikası uyguladığını ve Latin Amerika, Türkiye ve diğer ülkelerden gelen sığınmacıların iltica taleplerine olumlu yanıt verildiğini belirtti.

Dorazio’ya göre İsveç ve Avrupa Birliği’nin sığınmacı politikası 1980’li yılların ortalarından itibaren sertleşmeye, İsveç ve Avrupa sınırlarını sığınmacılara kapatmaya başladı.

İLTİCA HAKKI BÜYÜK ÖLÇÜDE SINIRLANDI

Son 30 yıl içinde İsveç’in sığınmacı politikasında önemli değişiklikler olduğunu ve iltica hakkının büyük ölçüde sınırlandığını söyleyen Dorazio, “Günümüzde İsveç sığınma hakkını güvence alan Birleşmiş Milletler’in Cenevre Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi, İşkenceye Karşı Sözleşmeyi tamamıyla hiçe sayıyor” ifadeleriyle İsveç’in sığınmacı politikasını eleştirdi.

Dorazio, “2015 yılında Suriye, Irak ve Afganistan’dan 150 bin sığınmacının gelmesinden sonra yasalarda yapılan değişikliklerle iltica hakkı büyük ölçüde ortadan kaldırıldı. Yürüyerek Avrupa’nın 6 ülkesini geçip İsveç’e gelen sığınmacıların ne acılar çektikleri bilinmek istenmedi. Avrupa’da hiçbir ülke onları kabul etmek istemedi” dedi.

İSVEÇ’TE 100 APATİK ÇOCUK VAR

İsveç’te şu sıralar 100 civarında apatik çocuk bulunduğunu ve çocukların dış dünyayla ilişkilerini tamamıyla kestiklerini söyleyen Dorazio, “Bu çocuklar savaş bölgelerinden geliyor. Annelerine tecavüz edildiğine ve babalarının öldürüldüğüne ya da dövüldüğüne tanık oldular” dedi.

Post travmatik sendrom geçiren bu çocukların önemli bir bölümü Çeçenistan, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan ve Çin’de Uygurların yaşadıkları bölgelerden.

Dorazio, 1995 yılında 2 doktorla birlikte iltica talebi reddedilen sığınmacılar ve kağıtsızları tedavi için İsveç’te ilk sağlık merkezini açtı. Ardından ülkenin diğer şehirlerindeki hak savunucuları benzer klinikler kurmaya başladı.

Sığınmacıların hakları için verdiği mücadeleden dolayı 2008 yılında Yılın İsveçlisi seçildi.

Dorizio’nun ve sığınmacı örgütlerinin mücadelesi sonucu İsveç Hükümeti, 2013 yılında kağıtsızların tedavi olma haklarını yasallaştırdı.

İSVEÇ’E TOPLU GELEN İLK GÖÇMEN GRUBU ASURİ-SÜRYANİLER

İsveç’e toplu olarak gelen ilk göçmen grubunun Asuri-Süryaniler olduğunu söyleyen Dorazio, “Bazılarına İsveç sığınma hakkı tanıdı. İltica talebi reddedilenleri de kiliselerde barındırdık” dedi.

1970’li yıllarda uygulanan sığınmacı politikasının günümüzde tamamen değiştiğini söyleyen Dorazio, “Ben artık ülkemi tanıyamıyorum. Son çıkan yasalarla birlikte İsveç insancıl bir ülke olmaktan çıktı. Sığınmacılara maruz görülen muameleler utanç verici” şeklinde konuştu.

Dorazio’ya göre İsveç’in insanlık dışı sığınmacı politikaların sorumlusu sağ partilerin yanı sıra Sosyal Demokrat İşçi Partisi.

ÊZİDÎLER BÜYÜK HAKSIZLIKLARA UĞRUYOR

Suriye’den gelen Êzidîlerin büyük haksızlıklara uğradıklarını ve iltica taleplerinin reddedildiğini söyleyen Dorazio, Êzidî sığınmacılar hakkında şu bilgilendirmede bulundu:

“Irak’tan gelen Êzidîlere sığınma hakkı tanınıyor. Ama Suriye’den gelenlerin iltica talepleri reddediliyor. Bunların hiçbirinin kimliği yok. Okuma yazma bilmiyorlar. Bunlar Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve İsveç’e geçmişler. Kimliklerini ispat edemiyorlar. Bu durumda olan 10 ailenin iltica hakkının tanınması için çalışıyoruz. Bunlardan çoğunun küçük çocukları apatik. Dış dünyayla ilgilerini tamamen kesmişler. Bu ailelerin en az çocuklarından biri bu durumda. Çocuklar büyük travmalar yaşadı. Katliamlara, tecavüzlere tanıklık etti. Ve biz bunların Suriye’den geldiklerini ispat edemediğimiz için iltica talepleri reddedildi. Bunlar şimdi gizlenmek zorunda. Geçimleri için biz yardımda bulunmaya çalışıyoruz.”

Göçmen Bürosu’nun bu ailelerin Ermenistan’dan geldiğini öne sürerek Ermenistan’a göndermek istediğini söyleyen Dorazio, “Devletleri olmayan bu insanlar Ermenice bilmiyor. Orada ne yapacaklar? Dertlerini nasıl anlatacaklar?” diyerek Göçmen Bürosu’na tepki gösterdi.

AB VE TÜRKİYE’NİN SIĞINMACILAR ANLAŞMASI İPTAL EDİLMELİ

Dorazio, Türkiye ve Avrupa Birliği arasında sığınmacılar anlaşmasının insanların sığınma hakkını ortadan kaldırdığını ve iltica hakkını güvence alan uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek iptal edilmesini istedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz