Aynı inancın farklı coğrafyalardaki topluluğu Kakailer: Acımız bir-VİDEO

0
356

Türkiye’deki Alevi kurumları ve dergahları ile temaslarda bulunan Kakai İnanç Heyeti’nde yer alan Mamoste Ako Şavayiz ve Tembur Asi Fayaq ile konuştuk.

Aynı inancın ayrı coğrafyalardaki toplulukları olan Kakailer (Yaresanlar) ve Aleviler komşu farklı ulus devletlerin topraklarında yasamak zorunda kalmaktan dolayı yaşadıkları kopukluğu ve iletişimsizliği aşma yolunda girişimlerde bulunuyor.

Kakailer, geçtiğimiz günlerde Irak’tan gelerek İstanbul, Hacı Bektaş, Dersim, Diyarbakır, Maraş’ta bulunan pek çok Alevi topluluğuyla buluşma olanağı buldu. Alevi mekanlarını ziyaret eden ve son durakları olan İstanbul’da görüştüğümüz Iraklı Kakai Heyeti’nde yer alan Mamoste Ako Şavayiz ve Tembur Asi Fayaq, bize izlenimlerini ve duygularını anlattılar.

Mamoste Ako Şavayiz, yüzyıllar süren ayrılıktan sonra yeniden kardeşleri olan Alevilerle olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade ediyor.

“ACILARIMIZ BİR”

Mamoste Şavayiz, Alevilerle inançsal ortaklıklarını kimi tarihsel örnekler vererek şöyle anlatıyor:

“Kakailerin önemli yazılı kaynaklarından olan Serencam’da ismi geçen Hacı Bektaş Veli yedi pirden sayılır. Serencam’a göre Anadolu’da Aleviliği yaymak için gönderilmiştir. Yine Şahkulu da Yaresanlılar arasından Anadolu’ya gelmiş ortak inanç önderlerindedir.”

Seyit Rıza’nın ve onbinlerce Dersim Alevisi’nin 1938’lerde katledilmesinin yerlerinden yurtlarından sürülmesinin kendilerini de derinden üzdüğünü dile getiren Mamoste Şavayiz, “Acılarımız bir” diyor.

MUSAHİPLİK: BRAYİ YARÎ

Türkiye’de Alevilerin yaşadıklarını bildiklerini ama sınırlardan engellerden dolayı inançlarını kültürlerini nasıl yaşadıkları hakkında pek bilgi sahibi olmadıklarını dile getiren Şavayiz, “Yaresan cemleriyle Alevi cemleri birbirine çok benziyor. Bizde de cem civat yapılır. Pirimiz taliplerimiz gelir. Musahipliğin bir başka versiyonu olan ‘brayi yarî’ var. Kakailer’de ‘ahiret kardeşliği’ , Yaresanlar’da ‘kardes yarısı’dır.” diye anlatıyor.

“TÜRKİYE’DEKİ ALEVİLERİ YAKINDAN TANIMA FIRSATI BULDUK”

Bu ziyaretleriyle birbirlerini yakından tanıma fırsatı bulduklarını ifade eden Şavayiz, “Bir inanç olduğumuzu ve çok yakın olduğumuzu gördük.” diyor.

Türkiye’de İstanbul, Dersim, Diyarbakır, Hacı Bektaş ve Maraş gibi kimi şehirlerde Alevi merkezlerini ziyaret ederek Alevilerle bir arada bulduklarını belirten Şavayiz, “Buralarda gördük ki Aleviler inançlarını yaşamak için mücadele etmiş kurumlarını oluşturmuş. Bu sevindirici tabi. Meclis’te siyaseten temsiliyet kazanmaları da elbette Türkiye demokrasisi için bir gelişme olacaktır.” diyor.

“KAKAİLİK AYRI BİR İNANÇTIR”

Şavayiz, Irak’taki Kakailerin de Türkiye’dekine benzer bir asimilasyon sürecine özellikle de Saddam döneminde uğradıklarını ifade ediyor. Irak’ta da Kakailerin ve Yaresanların inancını Müslüman içi yorumlayanlar olduğunu ama kendilerinin buna hiç onay vermediğini vurgulayan Mamoste Şavayiz, “Bu aslında Irak hükümetiyle ilişkili olan bir yaklaşımdı. Bir projeydi. Fakat biz bunu kabul etmedik. Yaresanlık ve Kakailik ayrı bir inançtır konusunda ısrar ettik.” diyor.

“ALEVİLERDE DEVLET BASKISI SONUCU ASİMİLASYON HİSSEDİLİYOR”

Kürdistan Bölgesi’nde Halepçe’den gelen Zakir Asi Fayag ise cemlerde tambur çalıyor. Fayag, bugüne dek daha çok sosyal medya üzerinde tanıdıkları Alevileri, bu ziyaret sayesinde yakından tanıma fırsatı bulduklarını söylüyor.

Fayag, Türkiye’ye gerçekleştirdikleri bu ziyarette Aleviler ile çok fazla benzerliklerinin olduğunu görmüş. Özellikle bu ziyarette devletin baskı ve asimilasyonu sonucu Alevilerin ibadet şekillerinde Alevilik konusundaki yaklaşımlarında bir farklılık hissettiklerini de ekliyor.

Alevi cemlerindeki zakirlikle kendi zakirliklerinin aynı olduğunu, çaldığı tamburun 3 telli ve kutsal olduğunu dile getiren Fayag, kadın zakirlerin de olduğunu fakat kutsal cemlerde kadın zakirlerin yer almadığını da sözlerine ekliyor.

SADDAM ÖNCESİ VE SONRASI

Kendilerinde öyle özel yapılmış cem evlerinin olmadığını belirten Fayag, cemlerini hala belli evlerde yaptıklarına dikkat çekiyor.

Saddam öncesi ve Saddam döneminde Türkiye’de de 90’lı yıllarda olduğu gibi cemlerini gizli yaptıklarını da söylüyor. Saddam sonrası baskılardan kurtulup kısmi de olsa kimi özgürlüklere kavuştuklarını belirten Fayag, “Özellikle Kürdistan bölgesi ve Kürdistan parlamentosunda yasalarda Kakailer isimlendiriliyor, tanınıyor. Şu anda Kakailer üzerinde ciddi bir baskı söz konusu değil.” diyor.

Türkiye’deki gibi Kakailere de İslam dersi anlatıldığını hatırlatan Fayag, Mamoste Şavayiz gibi Kakailer olarak kendilerini İslam içi görmediklerini ifade ediyor.

Söyleşinin ardından zakir Fayag kutsal olarak gördükleri 3 telli tamburu ile deyiş söylüyor.

Sevim KAHRAMAN/Suay ABAK
İSTANBUL

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz