Muhsin Yazıcıoğlu’nun Ölümünün 10. Yılındaki anmalar ve düşündürdükleri

0
355

10 yıl önce bugün, 25 Mart 2019 tarihin de Musin Yazıcıoğlu ve arkadaşları tanımlanmayan bir şekil de Helikopter kazasında can verdiler.

Bugün Maraş da bunun için anmalar yapıldı ve ölenlerin mezarlarına karanfiller bırakıldı. Ama nedense kimse aydınlatılmayan bu cinayetin neden aydınlatılamadığını bir türlü sormadı, ya da sormaya cesaret edemedi.

Nasıl oluyor da cep telefonlarının bulunduğu noktayı bir kaç yüz metre hata ile tespit etmek mümkün iken Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarına ulaşılamamıştı.

Söylentiler köylülerin enkazı önce bulduğun, jandarmaya bildirdiklerini ve “birilerinin gelip enkazdan bir çanta aldığı” şeklindeydi.

Hatta Yazıcıoğlu’nun doğru bulmadığı “derin devletiğn bazı sırlarını” ifşa edeceği yöylentileri vardı.

Biz sözü fazla uzatmayıp 14.04.2014 yılında MYNET internet sitesinde yayınlanan bir yazıya, daha doğrusu Muhsin Yazıcıoğlu’nun Avukatına sözü bırakmak istiyoruz:

BBP liderinin helikopterinin düşmesiyle ilgili şok bir iddia daha var: “Jandarma tutanağına göre, hayatını kaybeden gazeteci İsmail Güneş’in yanında bulunan koltuk sonradan olay yerine getirilmiş”

Vatan’ın haberine göre, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasının üzerinden 5 yıl geçti. Ancak hem Yazıcıoğlu ailesinin, hem de BBP camiasının kafasında kazayla ilgili oluşan şüpheler geçmiş değil. Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici şu bilgileri verdi:

‘Ayağını deri tutuyordu’

“Hayatını kaybeden gazeteci İsmail Güneş’in otopsi raporu ile 2011’de İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun otopsi üzerine yaptığı inceleme bizde mevcut. Raporda Güneş, sol dizinden bileğine kadar olan kemiklerde kırıklar olduğu belirtiliyor. Görüntülerde bacağı derinin tuttuğu görülüyor.”

500-600 metre mesafe

“Güneş’in Adli Tıp raporunda çenesinde kırık olduğu tespit edildiği belirtiliyor. Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopter, 25 Mart 2009 tarihinde saat 15.03’de düştü. İsmail Güneş’in naaşı 30 mart 2009’da enkaz alanından yaklaşık 500-600 metre uzakta karların içinde bulundu. Güneş’in donmamak için ölenlerin montlarını üst üste giydiği, helikopterden çıkardığı koltuğu kızak yaparak enkaz bölgesinin aşağısına doğru kaydığı yazılıp çizildi. 30 Mart 2009 tarihli Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı’nca hazırlanan tutanak raporunda söz konusu koltuğun naaş bulunduktan sonra başkaları tarafından olay yerine getirildiğine ilişkin ifadeler yeralıyor.”

“HTS kayıtlarında Güneş’in cep telefonuyla saat 19.30’a kadar görüşme yaptığı tespit edildi. Sivas’taki gazeteci arkadaşlarını, çalıştığı ajansın genel müdürünü, BBP genel merkezini, 155, 156 çağrı merkezlerine telefon açıyor. En son konuşma saati 19.36 olarak tespit edilmiş. Ancak olay yerinde yaptığımız incelemelerde cep telefonlarının sadece helikopterin düştüğü enkaz yerinde net çektiğini, enkazın 10-15 metre uzağında bile çekmediğini tespit ettik. Güneş’in naaşının bulunduğu yerde ise telefonlar hiç çekmiyor. Gece yarısı bir insanın kırık ve yaralı bacaklarıyla enkazdan 500-600 metre uzağa koltukla kayıp gitmesini akla uygun bulmuyorum.”

Neden tersi istikamette?

“Enkazın olduğu yerden 4 km uzakta bir köy var. Bölgede saat 22.00’ye kadar kar yağışı olmadığına dair hava raporları ve tanık beyanları mevcut. Yani görüş alanı açık. Enkaz yükselti olarak köyden daha yukarıda. Bu durumda 4 km mesafeden ışıkları görülebilir. Ancak koltukla kaydığı söylenen İsmail Güneş, her nedense ışıkların olduğu yönde değil, tam tersi istikamette bulunuyor.”

Niye kar altında değil?

Yazıcıoğlu ailesinin avukatı, “Güneş’in helikopterde vefat edenlerin montlarını giydiği doğru. İsmail Güneş’in naaşının karlar altında bulunduğu da doğru. Ancak kızak gibi kullandığı denilen koltuk karın üstünde bulundu” diyor.

‘Çenesini birileri kırdı’

“Otopsi ve İstanbul Adli Tıp raporunda İsmail Güneş’in çenesinde kırık olduğu yazılı. Çene kırığının olduğunu ilk zamanlar biz de fark edemedik. Çeşitli adli tıp uzmanlarıyla konuştuğumuzda çene kırığı olan bir kişinin konuşmakta güçlük çekeceğini ifade ettiler. Hatırlarsanız yardım merkezlerini arayan Güneş, çok rahat konuşuyordu. Bize göre Güneş’in çenesinde ilk anda kırık yoktu. Sonradan birilerinin kırdığına inanıyoruz.”

48 saat sonra ulaşılabilmişti

Muhsin Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopter 25 Mart 2009’da saat 14.37’de Kahramanmaraş mitinginden Yozgat Yerköy mitingine hareket etmek için havalandı. Toplam 6 kişinin yer aldığı Helikopter saat 15.03’de Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkine düştü. Otopsi raporunda Yazıcıoğlu’nun düşme anında sonra 1 saat daha hayatta kaldığı belirtildi. Helikopterde bulunanların naaşına kazadan ancak 48 saat sonra ulaşıldı.

https://www.mynet.com/muhsin-yazicioglunun-olumu-ile-ilgili-buyuk-suphe-110101175854

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz