Solcular NATO konusunda da hep haklı çıktılar!

0
285

Yazar Necdet Saraç Alevinet.com sitesine NATO tartışmasını taşıdı. Saraç yazısında “Solcular NATO konusunda da hep haklı çıktılar!” diyor.

İşte Necdet Saraç’ın yazısı:

Norveç’teki NATO tatbikatında Atatürk ve Erdoğan’ın “düşman” olarak gösterilmesine haklı olarak her taraftan ama en çok da krizi giderek derinleşen AKP’den tepkiler ve “NATO’dan Çıkalım” sesleri yükseliyor…
Bu seslerin samimi olup olmadığını öğrenmek için yakın tarihe dönüp bakmakta yarar var. NATO için turnusol kağıdı uzakta değil yakında…

Sene 1950: 1950 yılında kurulan ve başkanlığını Behice Boran’ın yaptığı, Adnan Cemgil, Vahdettin Barut, Osman Fuat Toprakoğlu ve Reşat Sevinçsoy gibi isimlerin yönetici olduğu Türk Barışseverler Cemiyeti, Kore’ye asker gönderme kararı alan Menderes Hükümeti’ne “Türk askerinin Kore’de ne işi var” diye bildiri yayınladığı için daha sonra Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı da olacak olan Behice Boran “yargılandı” ve tam 15 ay hapis yattı! Behice Boran ve dönemin solcuları “Türk askerini savaşa göndermeyin, NATO’ya da girmeyin” diyorlardı. Bunu dediklerinde sene 1950’ydi ve Türkiye henüz NATO’ya üye olmamıştı!
Behice Boranları hapislere tıktıranlar, “komünizmi kuşatacak” örgüt olarak kurgulanan NATO’ya girmek için sahte senaryolarla 1950’de, 1951’de “Komünist Tevkifatı” yapanlar kimlerdi? Dönemin Başbakanı kimdi, hükümet kimlerden oluşuyordu?
Eğer konu NATO ise, bağımsızlık ise dönüp bir bakmakta yarar var!

*

Sene1969: NATO’nun “vurucu gücü” 6. Filo İstanbul’a gelip demirlemişti…

Bunun üzerine solcular, barışseverler 16 Şubat 1969’da Taksim’de emperyalizm ve sömürüye karşı ”6. Filo Defol Mitingi” düzenlerler. Miting saldırıya uğrar. Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan öldürülür, yaklaşık 200 kişi yaralanır…

Tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen bu mitinge saldıranlar kimlerdi?
Bu mitinge karşı “Bayrağa saygı” mitingini düzenleyen Komünizmle Mücadele Derneği ve Milli Türk Talebe Birliği’nin yöneticileri kimlerdi?
Dönemin Başbakanı kimdi? Hükümet kimlerden oluşuyordu?
Eğer konu NATO ise, bağımsızlık ise dönüp bir bakmakta yarar var!

*

Sene 1980: 12 Eylül 1980’de darbe olur. Mahmut Dikerdem’in başkanı, Reha İsvan, Orhan Apaydın, Erdal Atabek, Ataol Behramoğlu, Ali Sirmen, Gencay Şaylan ve Mustafa Gazalcı gibi isimlerin yönetici olduğu Türkiye Barış Derneği kapatılır, yöneticileri tutuklanırlar. Dava tam 11 yıl sürer. Gerekçe yine aynıdır. Solcu olmak, barışı savunmak, NATO’ya karşı çıkmak…
Dönemin “Devlet Başkanı” kimdi? Başbakanı kimdi?
Eğer konu NATO ise, bağımsızlık ise dönüp bir bakmakta yarar var!

*

Sene 1980: Afganistan…
Sene 1991: Irak…
Sene 2011: Suriye…
Komünizme karşı ABD öncülüğünde NATO bu ülkelerin hepsinde siyasal İslamı besliyor. Gerekçe bazen komünizm karşıtlığı, bazen diktatörlük ama değişmeyen tek şey, kan ve gözyaşı… Savaş milyonlarca insanın ölümüne neden oluyor. Tam 12 milyon insan ölüyor, öldürülüyor. 12 milyonluk koca bir ülke fiili olarak haritadan siliniyor… Türkiye her daim devrede. Bazen en önde, bazen de sadece lojistik merkez, ama İncirlik’le ama Kürecik’le…
Sahi bu dönemlerin Başbakanları kimlerdi, hükümetlerinde kimler yer alıyordu?
Eğer konu NATO ise, bağımsızlık ise dönüp bir bakmakta yarar var!

*

Sene 2016: Bu kez Barış Derneği yok ama “Barış İçin Akademisyenler” var. Akademisyenler “Barış istiyoruz, savaş değil. Bu suça ortak olmayacağız” dediler. Bildiriyi okuyan Esra Mungan, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy’un tutuklandılar, okullarından atıldılar, işsiz kaldılar, bir çoğu fiili olarak sürgün edildi… Gerekçe yine aynı, savaşa karşı çıkmak, barış istemek, tabi bir de bunun üzerine solcu olmak…
Dönemin “Devlet Başkanı” kimdi? Başbakanı kimdi?
Eğer konu NATO ise, bağımsızlık ise dönüp bir bakmakta yarar var!

*

NATO kuruluşundan itibaren sola, sosyalizme, komünizme karşı, ama esas olarak barışa karşı bir “savaş örgütü” oldu. 70 yıldır bu hiç değişmedi…

Solcular bunu hep gördüler ve itiraz ettiler…
Hiç “yanılmadılar, kandırılmadılar” ve hep haklı çıktılar…
Sonuç onlar için hep aynı oldu: Soruşturma, tutuklanma, saldırı ve ölüm…
Buna rağmen hep “NATO’dan çıkalım, Amerikan üstlerini kapatalım, savaş değil barış olsun” dediler. Rüzgara göre hareket etmediler…

Solcular her fırsatta, “Barış öldürmez birleştirir, savaş öldürür ve böler” derken, 1950’lerde ülkeyi Menderes yönetiyordu…
Sonra ülkeyi onun “siyasi akrabaları” yönetmeye başladı…
1960’larda Demirel, 1980’lerde Evren ve Özal, 2000’lerde Erdoğan…

Gerçek bu…
Gerisi lafı güzaf!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz