Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen Kürt Kültür Festivali’nde Maraş Girişimi stantı da açıldı. Maraş Girişimi Newroz etkinliğinde olduğu gibi bu etkinlikte de Maraşlı sanatçı ve yazarlara çağrı yaparak stantta buluşturdu.
Pirha’dan Elif Sonzamancı’nın haberine göre, sanatçı ve yazarların yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte Maraşlılar kendilerine özgü yöresel lezzetlerini stantlarda sergiledi.
Salman Ökmen Maraşlı bir emektar. Birçok işe birden koşturuyor. Maraş Girişimi içerisinde de aktif olarak çalışıyor.”Biz Maraşlıyız ve Maraş’ın güzelliklerini yansıtmak istiyoruz” diyor. Yörenin kültürünü tanıtmak istediklerini belirtiyor. En çok tanıtmak istediği yemek ise Maraşlıların vazgeçilmezi tarhana.
“MARAŞ ÜZERİNE DAHA ÇOK YAZMALIYIZ”
Firaz Baran Maraşlı bir yazar. Bugüne kadar değerlerinin yazılı hale getirilmediğinden yakınıyor. “Binlerce kitaplaşmamış şarkımız var. Şah Sultan mesela otantik değerlerle modern değerleri birleştirerek şiirlerini kitaplaştırdı. Değerler ölümsüzleşiyor öyle. Ben de Pazarcık kitabını yazdım” diyerek daha çok yazmak gerektiğini vurguluyor.
Hüseyin Torun da Maraşlı bir yazar. Torun düşüncelerini şöyle dile getiriyor:
“Maraş’ın sanatçıları, yazarları Maraş’ı sahipsiz bıraktı. Şimdi giderek sahipleniliyor. Bu konularda duyarlı olup, oradaki halkın sorunlarını dile getirip, kamuoyuna sunması çok önemlidir. Bu çalışmaya omuz vermek gerekiyor.”
Basel’de ilk Kürd 3D – 2D çizgifilm projesi kurucusu olduğunu belirten Kazım Özşerik ise “Maraş’ın evlatlarının düşünsel, sanatsal artık aklınıza ne geliyorsa bir araya gelip o coğrafyayı zenginleştirmesi önemli. Biz burada bir havuz oluşturduk” diyor.
“DEVLETİN EKTİĞİ NİFAK TOHUMLARI YERİNE BARIŞ TOHUMLARI EKMELİYİZ”
Pir Ali Bali: Zulüm yapanlar aşure yapmasınlar, aşurenin geçtiği kapıdan şer geçmez-VİDEO Pir Ali Bali: Zulüm yapanlar aşure yapmasınlar, aşurenin geçtiği kapıdan şer geçmez-VİDEOMaraşlı sanatçı Garip Nurhak ta birlikte çalışmanın önemine vurgu yaparak, “Toplum kolektif bir şekilde çalışırsa, birliktelik olursa birliktelikten güç doğar” diye ifade ediyor.
Yine Maraş’ın sanatçılarından Ali Matur Maraş’ın mozaik yapısına dikkat çekerek, “Biz orada birlikte yaşıyoruz. Devletin ektiği nifak tohumlarının yerine barış ve kardeşlik tohumu ekmeliyiz” şeklinde ifade ediyor.
“NEREYE AİT OLDUĞUMUZU BİLMİYORUZ”
Maraşlı Emine Enhas ise iki kültür arasında sıkışmanın zorluklarına parmak basıyor. Bu durumdan özellikle çocukların etkilendiğini kaydediyor. Çocukların bu durumda nereye ait olduklarını bilmediklerini dile getiren Enhas, şunları söylüyor:
“Avrupa yaşamı ile ülke yaşamı çok farklı. Ne kendi topraklarımıza ne de buraya adapte olamıyoruz. Çocuklar da nereye ait olduklarını bilmiyorlar. Burada kendi kültürüne ait bir şey almıyor. Almayınca da geleneklerinden kopuk yaşıyor. Bizim vermek istediğimizi kavrayamıyor. Dillerimiz farklı. Ben bir pir kızı olarak aile ve babamdan gördüklerimi çocuklarıma veremiyorum. Ocak pirlik makamı onlar için ne ifade ediyor bilmiyorlar. Sadece Alevi olduklarını biliyorlar. Bu hata bizim. Çünkü ben yeterince vermemiş oluyorum.”