2. TEMMUZ MADIMAK KATLİAMININ YANGINI DEVAM EDİYOR.

0
330

Bilindiği gibi 2. Temmuz 1993 yılında Sivas Madımak otelinde 33 canımız, 33 yoldaşımız, 33 değerli aydınımız, sanatçımız, 33 her biri can paresi insanımız, diri diri yakılarak katledildi.   Otel odasında esir edilmiş tamamen savunmasız olan genç, çocuk, kadın, yaşlı aydın ve sanatçıları yakmak için benzin taşıdılar, itfaiyenin yangını söndürmesini engellediler, yangını büyütmek için otele benzinli paçavra attılar ve bu katiller bu devlet tarafında makbul “insan” kabul edildiler.  

Canavarlar tarafında cayır cayır yakılan bu insanların hiç birisi, ama hiç birisi, insanlığa karşı hiç bir kötülük yapmamış, hepsi insanların özgürlüğü ve mutluluğu için canlarını ortaya koymuş, yiğit, üretken ve Ahmet Arif’in dediği gibi “namus işçisi”ydiler.

TV ekranlarında naklen yayınlarla ve bütün insanlığın gözü önünde yaşanan bu vahşetin hesabı sorulamadığı gibi o katliamı yapanların tamamı katliamdan hemen sonra başlamak üzere yıllar sonra ödüllendirildiler. Kırmızı bültenlerle arananlar, devletin gösterdiği hoşgörünün sonucunda, evlerinde işlerinde muteber unsurlarmış gibi yaşamlarını sürdürdüler.  Madımak katliamının sorumlularından avukatlarından bazıları da milletvekili olarak devlet yetkilisi olarak karşımıza çıktılar. Maraş katliamını yaşamış olan bizler bu devletin katliamcı özelliğini ok yakından biliyoruz.  

Çünkü hesabı sorulamayan her katliam, başka katliamların davetiyesidir.   Özel olduğu içindir ki bu devlet kuruluşundan beri, istemediği toplumları katlederek, soykırıma tabii tutarak, topraklarından söküp atarak katletmeye çalışmakta, yok etmek için her türlü zorbalığı uygulamaktadır.

Madımakta canlı canlı ve dünyanın gözü önünde, canlarımızı yakmak için canavarca çaba harcayanlar, aynı canavarlığı Alevi halkına, Kürt halkına ve Ermeni halkına karşı da yapmışlardır.   

Bunca katliamın ve soykırımın hesabı sorulamadığı için bugünde aynı katliamlar devam ettirilmektedirler.  Bugün yine Alevi halkına her gün bir yerlerde bir saldırı yapılmakta, bir yerlerde evleri işaretlenmekte, katledilmiş olan canların anmasının yapılması yasaklanmaktadır.

Aynı şekilde Kürt halkımızın evleri, şehirleri, toplarla imha edilmekte, toprakları işgal edilmektedir.  Bugün bu yapılanların Alevilere yapılanlardan, Madımak katliamından, Maraş katliamından hiçbir farkı yoktur. Dün Madımak Otelinde 33 canımızı yakanlara yol veren destekleyen, onları koruyan devletle bugün Kürtlere karşı savaş sürdüren, Kürdistan’ı işgal eden zihniyet aynı zihniyettir   Dün Madımak ta aydınları diri diri yakan devletle, Cizre de, Sur da Nusaybin de evlerin bodrumlarında insanlarımızı diri diri yakan politika aynı politikadır.

Ancak herkes ve özellikle katliamcı güçler bilsinler ki   yapılan hiçbir katliam, hesabı sorulmadan kalmayacak ve katliamcı yapılar ve politikaların aynı şekilde devam edemeyeceği günlerde gelecektir. Bugün halkların ve ezilenlerin örgütlü bir mücadelesi vardır ve Kürtler, Aleviler ve tüm ezilenler, örgütlü olmanın faydasını öğrenmişler ve bu imkânı gözlerinin nuru gibi koruyacaklardır.   Örgütlü Kürt halkı, örgütlü Aleviler ve tüm ezilenler, katliamcıların kolayca katliam yapmalarına fırsat vermeyecekleri gibi bundan önce yapılmış bütün katliamların hesabını da sorulacaklardır. Her kes emin olsun ki o günler çok uzak değildir.

MADIMAK KATLİAMINI UNUTMAYACAK VE HESABINI SORACAĞIZ.

MADIMAK KATLİAMI MARAŞ KATLİAMININ DEVAMIDIR VE AYNI KATLİAMALR DEVAM ETMEKTEDİR.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz